Simson, AA muhabirine yenilenebilir güç bölümünün avantajlarına ait değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa’da kullanılan rüzgar, güneş üzere yenilenebilir güç kaynaklarının uzun vadede güçte bağımsızlığı sağlamada kıymetli rolü olduğunu söz eden Simson, bölgede beş deniz bölgesinin yeni rüzgar projeleri için değerlendirileceğini ve büyük ölçekli deniz üstü (offshore) rüzgar santrali inşa etmek için ülkelerin epey istekli olduklarını anlattı.
Avrupa’nın deniz üstü rüzgar santrallerine ilişin teknolojilerde global liderliğinin bulunduğunu lisana getiren Simson, şöyle devam etti:
“Şu an Danimarka’dayız. Deniz üstü rüzgar santralinin 30 yıldan daha uzun bir müddet evvel kurulduğu bu yerde, yenilenebilir güç kaynaklarından bilhassa rüzgardan aktif bir halde faydalanılıyor. Burada yenilenebilir gücün bilhassa rüzgar gücünün hissesi öteki kaynakların çok üzerinde. Bu durum bu kaynağı hem ulaşılabilir yapıyor hem de güç fiyatlarını daha makul hale getiriyor. Daha da değerlisi fosil kaynaklardan bağımsız olma noktasında avantaj sağlıyor. Danimarka’nın bu güç kaynağındaki uygulamalarına ait bilgisini kullanmak istiyoruz. Avrupa’da rüzgar projeleri sürat kazanıyor.”
Simson, deniz üstü rüzgar ve yüzer rüzgar santrali üzere teknoloji gerektiren projelerin Avrupa Komitesi tarafından desteklendiğinin belirterek, “Komisyon bilhassa bu alanlarda AR-GE ve inovasyon ve geliştirilmeye gereksinim bulunan ilgili teknolojilerin desteklenmesi konusunda istekli bulunuyor. Partnerlerimizle her türlü bilgi paylaşmaya da hazırız.” tabirlerini kullandı.
Simson Türkiye’de yenilenebilir güç çalışmalarına ait değerlendirmesinde ise şu tabirleri kullandı:
“Rüzgar ve güneş demokratik güç kaynakları olarak bedellendiriliyor. Türkiye için yenilenebilir güç ‘gelecek’ demek. Sürdürülebilir güç kaynakları Türkiye’yi güçte daha bağımsız hale getirirken, kirliliği de denetim altına almaya yardımcı oluyor.”
AVRUPA RÜZGAR PROJELERİNE SÜRAT VERDİ
Geçen hafta, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Danimarka, İrlanda, Norveç ve Lüksemburg başkanları ve güç bakanları ile AB Kurulu yetkilileri, Belçika’nın Oostende kentinde, Kuzey Denizi’ndeki deniz üstü rüzgar gücü yatırımları ve kontaklarını artırmak için düzenlenen Kuzey Denizi Tepesi’nde bir ortaya gelmişti.
Bölgede 2030’a kadar 130 gigavat, 2050’ye kadar da 300 gigavat deniz üstü rüzgar elektrik üretim kapasitesi kurulması hedeflenirken, buna ulaşılması halinde Avrupa’da 300 milyon haneye elektrik Kuzey Denizi’nden sağlayacak.
