Bölgedeki yerli linyit kaynağı sayesinde geçen yıl 1.3 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçen Yeniköy- Kemerköy Termik Santralleri, cari açığın kapatılmasına ise her sene 1 milyar dolarlık katkı sağlıyor. Türkiye’nin elektrik gereksiniminin yüzde 2.5’ini üreten santraller, Güney Ege’de kullanılan elektrik hacminin ise yaklaşık yüzde 62’sini karşılıyor.
Fransa ve Almanya başta olmak üzere güç krizi ile boğuşan birçok ülke son yıllarda kömür santrallerini tekrar üretime açmaya başladı. Geçen sene dünya genelindeki kömür tüketimi yüzde 1.2 artarken, Avrupa Birliği’ndeki artış yüzde 6.5’i gördü.
Kömür santrallerinden elektrik üretiminin tekrar ivme kazandığı bu süreçte santrallere yönelik tenkitler muhalif medyada siyasi propaganda gerecine dönüştürüldü. Perde gerisinde kalan ayrıntılar ise argümanlara karşılık niteliği taşıyor. 2014’te özelleştirme yoluyla 2.67 milyar dolar bedelle İÇTAŞ ve Limak Güç iştirakindeki YK Güç’e devredilen santrallerde yerli linyit kömürü kullanılarak güç üretimi yapılıyor.
Şirket, 3 bin 100 çalışanıyla bölgenin en büyük patronu pozisyonunda. Bölüm sonrası üretim performansı yüzde 52 artan santraller, her yıl cari açığın kapanmasına 1 milyar dolarlık katkı sunuyor. Baca gazı arıtma sistemlerinin geliştirilmesi ve kapasite artırımı için ayrılan yatırım meblağı ise 360 milyon euro olarak dikkat çekiyor.
SON 3 YILDA 3 MİLYON FİDAN
2020’de Orman Genel Müdürlüğü ile “Ağaçlandırma Protokolü”ne imza atan şirket, son 3 yılda, ülke genelinde 3 milyon fidan dikimi gerçekleştirdi. 2 bin futbol alanı genişliğine denk orman manasına gelen bu faaliyetler devam edecek. 2025 yılında dikilen fidan 5 milyona ulaşılacak. Müdürlükle imzalanan protokol dışında da ağaçlandırma çalışmalarına özel ehemmiyet gösteriliyor. Ruhsat alanında kapatılan ocaklarda makul bir planlama dahilinde süratle fidan dikimleri gerçekleştiriliyor. Bugüne kadar kapanan alanlara dikilen 22.100 adet zeytin ağacından elde edilen zeytin ve zeytinyağı ise bölge iktisadına büyük katkı sunuyor.
MAHKEME “DEVAM” DEDİ
Çevre müsaade, lisans ve yatırımlarını büyük oranda tamamlayan şirket, bu hususun takibini de hassasiyetle yürütüyor. Son devirde sıkça tartışılan Akbelen mevkiine ait 2 yıllık tüzel süreçte mahkeme “çalışmaların devamına” hükmetti. 3 farklı uzman incelemesi sonucunda mahkeme heyeti yaklaşık 8 ay evvel “yürütmeyi durdurma kararının reddine” karar verdi. 23 bin 307 hektar büyüklüğündeki ruhsat alanı içinde 78 hektarlık bir alana sahip olan Akbelen mevkii, şirketin elektrik üretimine devam edebilmesi için büyük kıymet arz ediyor. Çam dışında ağaç tipi bulunmayan, çalı örtüsü ya da hayvan popülasyonuna da sahip olmayan bölgedeki çalışmaların yeraltı suyuna bağımlı rastgele bir sistemi etkilemesi de mümkün gözükmüyor. Bölgeye ait hazırlanan uzman raporlarında, Akbelen’in “muhafaza ormanı”, “sit alanı” ya da “milli park” üzere bir niteliğe sahip olmadığı, bu alanlara komşuluğunun da bulunmadığı açıkça belirtiliyor.
