Yunan basını, Atina hükümetini nükleer gelişmelerin dışında kalmakla suçladı. “Avrupa’daki “Nükleer Rönesans” Yunanistan’ı dışarıda bıraktı” başlıklı tahlil yazısında nükleer güçte adım atılmaması sert lisanla eleştirildi.
Nükleer gücün Çernobil, Fukuşima üzere yıkımlarla anılmasının yanlış olduğu belirtilen yazıda, “Birçok ülke için nükleer güç, elektrik gereksinimlerinin önemli bir kısmını karşılayan bir gerçeklik. Bugün 32 ülkede toplam konseyi gücü 391,7 GW olan 436 nükleer reaktör ticari işletmede olup, üretimleri dünya elektrik gereksiniminin yaklaşık %10’unu karşılamaktadır.” sözleri yer aldı.
59 yeni nükleer reaktörün imal basamağında olduğu kaydedilirken Bulgaristan, Romanya, Slovenya, Hırvatistan, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da 6 nükleer güç santralinin faaliyette olduğu yazıldı.
TÜRKİYE’Yİ ÖRNEK GÖSTERDİLER: “NÜKLEER RÖNESANS”IN DIŞINDA KALDIK
“Nükleer tesis” statüsüne kavuşan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) birinci ünitesinin 2023 yılın sonunda hizmete girecek olması da tahlil yazısında yer aldı.
Akkuyu santralinin tüm ünitelerinin 2028 yılına kadar kademeli olarak hizmete girerek elektrik üretiminin gerçekleştirileceği vurgulandı.
Nükleer gücün pak güç üretimindeki rolünün kıymetine işaret edilen tahlil yazısında şu sözler yer aldı;
Yunanistan’da nükleer gücün kullanılması konusunda gelmiş geçmiş bütün hükümetler büsbütün olumsuz bir tavır benimsemişler ve aslında kıymetli bilimsel araştırmalar yahut ekonomik-teknik değerlendirmeler yapmamışlardır. Herkes kimi gerçekleri atladı.
Son yıllarda komşu ülkelerden net elektrik ithalatının kıymetli ölçüde arttığına dikkat edilmelidir.
Bağımsız araştırmacıların iddialarına nazaran, üstteki ithalatın en az %60’ı komşu ülkelerin nükleer santrallerinden yapılan ucuz üretim sayesinde yapılmıştır. Hasebiyle Yunanistan nükleer güce karşı olmasına karşın nükleer santrallerin ürettiği elektriği büyük ölçülerde ithal etmekten çekinmiyor. Açıkçası bu öyküde bir şeyler gerçek gelmiyor. Yunanistan’da kimilerinin devekuşu üzere davranmayı bırakıp nükleer gücün gerçeğiyle yüzleşme vakti geldi. Nükleer güç, önümüzdeki yıllarda dünya çapında güç sisteminin karbondan arındırılmasında elbet değerli bir rol oynayacak.
