Ankara’dan AK Parti milletvekili adayı olarak gösterilen Oktay, Ülke TV’de katıldığı canlı yayında, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Oktay, seçimi birinci çeşitte bitirme istikametinde çalıştıklarını ve alandan aldıkları geri dönüşlerin de bu beklentilerini desteklediğini belirterek, “Türkiye’nin geleceği için itimat ve istikrar konusu çok kıymetli. Biz olaya yalnızca seçimler olarak bakmıyoruz. Türkiye’nin istikrarı, gelişmesi ve kalkınması olarak bakıyoruz.” diye konuştu.
“BİZ FARKLI BİR YOL DENEDİK”
Oktay, iktisada ait orta ve uzun vadede istikrar ve inanç ortamının sağlanmasını hedeflediklerini, pandemiden itibaren piyasalarda ve tedarik zincirlerinde bozulmalar yaşandığını ve bu kırılmaların beklenmedik davranışlara, fiyat ve enflasyon artışlarına dönüştüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Enflasyonla uğraş boyutunda birçok ülke faiz artırımını kullandı. Biz farklı bir yol denedik. Pandemi devrinde başlayan ve sonra Rusya-Ukrayna kriziyle birlikte güç krizine de dönüşen yapıda, biz ısrarla bir boşluk olacağını öngördük, bilhassa tedarik boyutunda. Tek merkezli yapıdan çoklu üretim merkezlerine dönüşeceğini öngördük, bunu fırsata dönüştürmek istedik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme dediğimiz bir teknikle fırsata dönüştürmek istedik. Faizleri artırdığınızda yatırımlar kısılacağı için istihdama, işsizliğe yansıyacaktı, o da tekrar üretime ve ihracatın tekrar aşağı yönelmesine… Sakinlik olacaktı. Esasen yüksek faiz siyaseti çerçevesinde bu ülkelerin birçoklarında resesyon işareti görülmeye başlandı. Farklı bir yolla yatırımları, istihdamı artıralım dedik. Bilhassa işsizliği düşürmek istedik. Üretimi artıracak formda kredileri, yatırımcı ve işletmeci için daha ucuz hale getirelim, daha düşük faizle gidelim siyasetini öngördük. Bu bizim, ihracatın artması çerçevesinde hakikat bir tarafta ilerlememize sebep oldu. İşsizliği indirdik. Buradan farklı bir boyuta geçmek istiyoruz. Cari fazla maksatlı büyümede üretimi artırmak zorundasınız istikrarlı biçimde. Buna nerede başladık biz? Savunma sanayi cari açık manasında en büyük alanlarımızdan birisiydi. Yüzde 15-20’lerden bunu 80’lere getirdiğimizde bu çok önemli katma kıymet sağladı. Artık güçle devam ediyoruz, yerlileşme ve ulusallaşmaya. Dışarıya verdiğimiz 100 milyar doların 50 milyar dolarının içeride kaldığını düşünün. Rusya-Ukrayna kriziyle birlikte bizim 60 milyar dolarlık ek güç maliyetimiz çıktı bir yılda. Sıhhatte bunu yapmaya başladık. Sıhhatte yalnızca kendi vatandaşımıza sıhhat hizmeti vermekle kalmadık, sıhhat turizmine dönmeye başladık. Ayrıyeten turizm alanında 50 milyon turistin üzerine çıktık.”
Gıda alanında yapısal bir dönüşümü ve arz güvenliğini sağlamayı hedeflediklerini ve tarımda kontratlı üretimi gündeme getirdiklerini lisana getiren Oktay, belirlenen muhtaçlığın kontratlı üretimle karşılandığı bu formülle, besin arzında dalgalanmaların önüne geçileceğini, böylelikle çiftçinin de tüketicinin de kazanacağı bir “kazan-kazan” ilgisinin kurulacağını söyledi.
Oktay, kira artışlarında süreksiz olarak yüzde 25’lik üst limit koyduklarını ve konut sahiplerine “insaflı olun” dediklerini belirterek, konut arz güvenliğinin sağlanması için konut üretimini süratli bir halde artırdıklarını kaydetti.
Oktay, muhalefetin rastgele bir dönüşümü ve değişimi sağlamasının mümkün olmadığını, yapabileceği tek değişimin geriye dönük olacağını belirterek, “Biz değişimi aslında gerçekleştiriyoruz. O denli bir değişim, dönüşüm gerçekleştiriyoruz ki şu anda, şöyle bir 20-30 yıl ileriye gidip de bugünlere baktığınızı düşünün; güçte yaptığı atılımlarla, yüzde yüz dışa bağımlı olan bir ülkeden güç üssü olmayı konuşan bir ülke.” diye konuştu.
Türkiye’nin gösterdiği tüm gelişimlerin, gençler için çok önemli bir gelecek manası taşıdığını vurgulayan Oktay, “Bu, dışarıya gitmek demek değil, kendi ülkesinde yenilik, inovasyon, gelişme ve dış siyasette bağımsızlık demek.” sözünü kullandı.
Fuat Oktay, Ukrayna-Rusya krizinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin her iki taraf ile konuşup barışa katkı sağlayabildiğine ve iktisat alanında olumlu atılımlar yapabildiğine dikkati çekti.
“BİR ÇOK BÖLGEDEN MÜSPET GERİ BİLDİRİM ALIYORUZ”
Mali disiplindeki çalışmalara, taviz vermeden devam edeceklerini belirten Oktay, enflasyonu aşağıya çekecek önlemleri 14 Mayıs’tan sonra çok daha önemli formda alacaklarını ve kısa müddette enflasyonu tek haneli sayılara düşüreceklerini söyledi. Oktay, çalışanların, esnafın ve çiftçinin, enflasyonun altında ezilmemesini sağlayacak her türlü fiyat artışını ve dayanakları verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini anlatarak, temmuz ayında enflasyon ve refah hissesinin maaşlara yansıtılacağını kaydetti.
Ekonomideki istikrarın lakin inançla sağlanacağını ve seçimi birinci cinste bitirerek yola inançla devam etmek istediklerini vurgulayan Oktay, “7’li, 8’li koalisyonla Türkiye’ye istikrarın gelemeyeceğini” lisana getirdi.
Oktay, Gabar Dağı’nda günde 100 bin varil petrolün çıkarılacağını, Şırnak’ın, artık kalkınmanın, gelişmenin ve değişimin kenti olduğunu belirterek, “Bu yüz bin ile de bitmeyecek. Bunun devamı gelecek. Birçok bölgelerde çok önemli müspet geri bildirimler alıyoruz. Münasebetiyle bu dediğim öngörü gelecek 10-20 yıla kadar ki bizim gayemiz, güçte bağımsız olmak. Savunma endüstrisinde nasıl ki yüzde 15-20’lerden yüzde 80’e geldik. Güçte de birebir şeyi yapacağız. Bu Türkiye’ye değişik bir şey sağlayacak.” kelamlarını sarf etti.
Türkiye’nin birçok bölümde elde edeceği bağımsızlıklar ile dışarıya giden paranın içeride kalacağını ve bunun da vatandaşa yansıyacağını kaydeden Oktay, “Bunun önünü kesmek isteyenler bizim muhalefettekiler değil aslında. Muhalefettekilerin talimat aldıkları, onları masaya oturtan ağababalarının istek ettikleri şeyler. Bunların da onların talimatlarını uygulamaktan diğer devaları yok.” görüşünü paylaştı.
“AYNI ZİHNİYET, BİREBİR BİÇİMDE DEVAM EDİYOR”
Geçmişte, Türkiye’nin yerli savunma endüstrisinin gelişiminin engellendiğini, buna bağlı olarak Kıbrıs Barış Harekatı’nda ve terörle uğraşta büyük kahırlar yaşandığını hatırlatan Oktay, muhalefetin, savunma endüstrisi konusunda tarihten ders almadığını tabir etti.
Oktay, “Bu da şunu gösteriyor. Tıpkı zihniyet, tıpkı halde devam ediyor. Vesayet odaklarını oluşturuyorlar. Mandacı, müstemleke ve talimat alan bir zihniyetle kendi ülkesinin, milletinin çıkarları doğrultusunda değil de diğerlerinin çıkarları doğrultusunda karar verdikleri ve verecekleri için bunların aslında bizim savunma endüstrini bir adım öte götürme talihleri yok. Bu türlü bir maksatları, bu türlü bir ülküleri olamaz. Yeni sundukları projeler, planlar, programlarda mevcutların önünü keserken, ‘Önünü kesiyorum’ diyemeyeceği için öteki cins projeleri getiriyormuş üzere aslında mevcut gelişmenin önünü kesmektir bu.” dedi.
Savunma endüstrisinde elde edilen teknolojiyi sivil alana transfer etmek için çalışmaların yapıldığını aktaran Oktay, sıhhat alanında yakalanan gelişmelerle, bunun bir örneğinin verildiğini anlattı.
Oktay, savunma endüstrisi alanındaki gelişmelerin, yeni bir konsepti beraberinde getirdiğine dikkati çekerek, havada başlayan insansız araçların karada çok önemli halde ilerleme gösterdiğini, denizde devam ettiğini ve bunun insansız yeni bir savunma konseptini beraberinde getirdiğini vurguladı.
Son üç ayda tamamlanan ve hayata geçirilen projelerin, her bir bölümün önünü açacak, dünya ölçeğinde projeler olduğunu belirten Oktay, “İnşallah 14 Mayıs’ta iyi bir sonuçla, ‘Durmak yok yola devam’ diyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
