Edinilen bilgilere nazaran Mehmet Şimşek’in görüşmeye hazırlıklı gittiği, Türkiye’nin ekonomik tablosuna ait kapsamlı bir sunum yaptığı belirtildi.
Şimşek’in 2,5 saat süren sunumunda Erdoğan’a, mevcut ekonomik programın global ekonomik gelişmeler de dikkate alınarak revize edilmesi gerektiğini anlattığı öğrenildi.
“50 MİLYAR DOLARLIK FON GİRİŞİ SAĞLANABİLİR”
Görüşmede Şimşek, yeni bir finans siyaseti ve idaresinin koşul olduğunu ayrıyeten faiz siyasetleri konusunda toleranslı davranılması gerektiğini söyleyerek “Yeni bir para siyaseti uygulamaya konulmalı, itimat ortamı sağlanmalı. Milletlerarası piyasalar ülkelerin merkez bankalarının ne yaptığına bakar. Bu nedenle Merkez Bankası başkanlığı çok değerlidir. Merkez Bankası idaresi konusunda adım atılması gerektiğini düşünüyorum. İtimat ortamı oluşursa, Türkiye’ye birinci etapta 50 milyar dolarlık bir fon girişi olacaktır. Bu fonun girişi bir manada başkalarına de referans olacaktır ve devamı gelecektir” tabirlerini kullandığı belirtildi.
MERKEZ BANKASI İÇİN İSİM ÖNERİSİ
Faiz siyasetleri konusunda “Toleranslı davranılması” gerektiği fikrine Cumhurbaşkanı’nın itiraz ettiği, lakin Şimşek’in faiz ve para siyasetlerinde atılması gereken adımları etap evre anlattığı söz edildi.
Öte yandan, Erdoğan’ın, Merkez Bankası idaresi için isim istediği, Şimşek’in ise birden fazla isim sayarak teklifte bulunduğu öğrenildi.
İşte Selvi’nin yazısındaki ilgili kısım;
Bu kabinede en değerli koltuklardan biri iktisat idaresiydi. Yerli, yabancı yatırımcı Mehmet Şimşek ekonomi idaresini üstlenecek mi diye soruyordu. Mehmet Şimşek dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iki sefer görüştü ve sonunda iktisat idaresini üstlenmeye karar verdi.
Rahatça iktisat yönetimi Mehmet Şimşek’te diyebiliriz. Bu seçimlerde AK Parti’yi en çok iktisat zorladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonominin başına Mehmet Şimşek’i getirerek çok değerli bir adım attı. Mehmet Şimşek’in ismi piyasalara moral oldu.
Çünkü nasıl bir iktisat modeli uygulanacağı değerliydi. Mehmet Şimşek’in gerçek iktisadın gereklerini yerine getireceği konusunda bir itimat var. Geçmişte iktisat idaresindeki tercihleri piyasa dostu tercihlerdi. İç ve dış piyasalarda kendisine karşı büyük bir inanç oluşmuştu.
Şimşek’in Merkez Bankası yönetimi ve faiz konusunda garantiye gereksinimi vardı. Dün iki kere bir ortaya geldiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan o garantiyi aldıktan sonra iktisat idaresini üstlenmeyi kabul etti.
