Bakan Nebati “Turizm bölümümüzün tanıtım ve çeşitlendirme faaliyetlerini daha da artıracağız, dönem mühletinin uzamasına ve 12 ay boyunca turizm faaliyetlerinin sürmesine katkı sağlayacak çalışmaları destekleyeme devam edeceğiz. Böylelikle, 2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar Dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz” tabirlerini kullandı.
Bakan Nebati’nin açıklamaları şöyle:
Böylesi hoş bir günde, her insanı büyük ülkülerle sahip Dünya Cenneti Mersin’imizde sizlerle bir ortada olmaktan büyük memnunluk duyuyor, hepinizi dostluk ve muhabbetle selamlıyorum.
Bizler, bildiğiniz üzere iş dünyamızla her daim farklı platformlarda bir ortaya geliyor ve istişarelerde bulunuyoruz. Buna da son derece kıymet veriyoruz.
Ancak bugün sizlerle Mersin’deki bu buluşmamıza özel bir kıymet veriyorum. Bugüne kadar devam eden iş birliğimizi Mersin için inşallah çok daha ilerilere taşıyacağız. Lakin bugün sizlerle Mersin’deki bu buluşmamıza özel bir bedel veriyorum. Bugüne kadar devam eden iş birliğimizi Mersin için inşallah çok daha ilerilere taşıyacağız.
Malumunuz olduğu üzere Sayın Cumhurbaşkanımız, Mersin’imizi Türkiye Yüzyılı’na taşımak için bizlere misyon verdi. Bizler de bu vazifesi en düzgün formda yerine getirmek amacıyla, Mersin’in yıldızını daha da parlatmak için gece gündüz çalışacağız.
İnşallah önümüzdeki 5 yıl içinde de Mersin’imize her alanda yeni muvaffakiyetler kazandıracak, kentimizin yeni rekorlarını beraberce kıracağız. Biliyorsunuz seçim sürecinde bazıları var ki daima masal anlatmakla meşguller. Bakıyorsunuz bir gün çıkıp, hiç bakanlık yapmadığı halde “ben Maliye Bakanıyken” diye rahatça beyanat veriyor.
Ertesi gün bakıyorsunuz bizim çoktan hallettiğimiz vergisel birtakım mevzuları ileride çözeceğine dair vaatlerde bulunuyor.
Yani bizim icatlarımıza bir türlü yetişip attığımız adımları dahi takip edemiyorlar. Arka arda hayata geçirdiğimiz uygulamaları, sağladığımız sayısız kolaylık ve takviyesi zati hiç bilmiyorlar.
Akıllarına gelen her hususta, mevcut uygulamalardan habersiz bir halde, hiç ölçüp biçmeden boş vaatler sıralayıp duruyorlar. Lakin Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler, boş laf değil, milletimize asırlık eser ve hizmetler kazandırıyoruz.
Ülkemize son 21 yılda nasıl ki her alanda adeta çağ atlattıysak; hem Mersin’imizi hem de ülkemizi Türkiye Yüzyılı’nda inşallah daha da şaha kaldıracağız. Bunun için gerçek vakitte yanlışsız adımlarla, yan yana yol alacağız.
Bu hakikat adımların ne olduğunu, neler yapacağımızın manifestosunu da bugün sizlerle paylaşacağım.
Tekraren söz etmek isterim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler somut sayılardan, gerçek sonuçlardan bahsediyoruz. Geçmişten bu yana ülkemizin kronik hale gelen bütçe açığı sıkıntısına AK Parti hükümetlerimiz periyodunda bizler son verdik.
Kamu borç stokunu değerli ölçüde azaltırken toplumsal güvenlik sisteminde değerli ıslahatları hayata geçirdik ve mali sürdürülebilirliği tesis ettik.
Yaptığımız düzenlemelerle, bankacılık dalının finansman sağlama fonksiyonunu sağlıklı bir halde yerine getirmesine imkân tanırken; sermaye yapısını güçlendirdik ve faal kalitesini de güzelleştirdik.
90’lı yıllarda, bir türlü dikiş tutturamayan koalisyon hükümetlerinin uyguladığı yanılgılı ve istikrarsız siyasetler, ekonomimizde ve ülkemizdeki inanç ortamında büyük bir tahribata sebep olmuştu.
Uyguladığımız sağduyulu ve kararlı siyasetlerle bu hasarı ortadan kaldırdık, iktisada yönelik beklentileri ve inancı güzelleştirerek faizlerde kıymetli bir düşüş sağladık.
Bu sayede, 90’lı yıllarda faize giden milletin yararını eğitimden sıhhate, altyapıdan güce, toplumsal güvenlikten toplumsal yardımlara, tarımdan endüstriye kadar geniş bir yelpazede yeniden bu millet için harcadık. Bu gelişmelerin bir yansıması olarak ülkemizi kişi başına gelir bakımından dünyada üst-orta gelir kümesine yükseltmeyi başardık. Türkiye iktisadı, ayrıyeten, şoklara karşı kıymetli ölçüde dayanıklılık kazandı.
Elde ettiğimiz tüm bu stratejik kazanımlar güya hiç yokmuş üzere davranmak ya büsbütün bilgisizliktir ya da açık bir makûs niyet göstergesidir.
Unutulmamalıdır ki büyük emeklerle kaydettiğimiz bu kazanımlar, ekonomimizin yapısal kırılganlıklarıyla çaba edebilmemiz için bize kıymetli bir temel sağlamıştır.
Yaşadıklarımız bize açık ve net bir halde göstermiştir ki tek başına faizi odağına alan para siyasetleri, ülkemizin yapısal problemlerimize tahlil üretememiştir. Tam bilakis yüksek faiz ortamında yaşanan kısa vadeli sermaye girişleri, yapısal meselelerin daha da derinleşmesine yol açmıştır. Bu nedenle, ülkemizin iç dinamiklerini dikkate alarak yeni bir yol haritası çizmemiz, yeni bir siyaset seti belirlememiz elzem hale gelmişti.
Bilhassa son yıllarda global salgın ve jeopolitik sıkıntılar başta olmak üzere üst üste gelen çoklu global krizler, tüm dünyada süratli ve kökten bir değişim muhtaçlığını ortaya çıkarmıştır.
Bölgeselleşme, kendi kendine yetebilme üzere kavramların ön plana çıktığı bu yeni periyotta; gelişmiş ekonomiler tarafından “tek doğru” üzere lanse edilen, ezbere uygulanan konvansiyonel formül ve reçetelerin gelişmekte olan ekonomiler için yetersiz kaldığı açıktır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile elde ettiğimiz süratli karar alma ve harekete geçebilme kabiliyetimiz sayesinde, Türkiye İktisat Modeli’ni 2021 yılı sonunda devreye aldık.
Türkiye İktisat Modeli kapsamında uyguladığımız siyasetlerin başarısı, yalnızca büyümede değil, istihdamda, ihracatta ve turizmde de Cumhuriyet tarihimizin en âlâ sonuçlarını elde etmemizle birlikte tescillenmiş durumdadır. Türkiye, 2022 yılında yüzde 5,6 ile dünyada en süratli büyüme performansı sergileyen ülkelerden biri olmuştur.
Makine teçhizat yatırımları 13 çeyrektir büyümeye devam ederken, üretim kapasitemiz artışını sürdürmektedir. Ekonomik aktivitedeki güzelleşmeye işgücü piyasası da eşlik etmiştir. İstihdam, salgının en şiddetli devrine kıyasla yaklaşık 6,5 milyon kişi artarak 2023 yılı Şubat ayı prestijiyle toplam 31,5 milyon şahsa ulaşmıştır.
• Global tedarik zincirlerinde yaşanan meseleleri da avantaja çevirmeyi başaran ülkemiz, ihracatını 255 milyar doların üzerine yükseltirken, global ihracattaki hissemiz da artmıştır.
Öbür birçok ülke, turizmde hala salgın kaynaklı yaralarını sarma basamağındayken, biz 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolar turizm geliri ile rekor kırdık.
Üstelik tüm bu muvaffakiyetler, global iktisadın epeyce şiddetli bir süreçten geçtiği bir periyotta elde edilmiştir. Bilinmelidir ki bu sıkıntı devirde kaydetmeyi başardığımız tüm bu somut muvaffakiyet ve kazanımlar, bugüne kadar salt siyasi yahut iktisadi çıkar korkularıyla karamsar tablolar çizmek dışında hiçbir şey yapmayanları nasıl ki daima boşa çıkarttıysa, bundan sonra da asla farklı olmayacaktır.
TÜRKİYE YÜZYILI’NDA İKTİSAT POLİTİKALARIMIZ
Daima idare krizleri yaşayan, içe kapanık, antidemokratik ve ithal reçetelerle derman bulmaya çalışan 90’lı yıllar Türkiye’si çoktan geride kalmıştır. Bugünün Türkiye’si, stratejik devlet aklını, deneyimini ve güçlü millet iradesini gerisine alan Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bölgesel ve global istikrarları değiştirebilen bir oyun kurucu pozisyonundadır. Bugünün Türkiye’si, yarına inançla ilerleyen, Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmeye, yarına istikamet vermeye kararlı insanların ülkesidir.
KAPSAYICI VE İSTİKRARLI BÜYÜME
Türkiye Yüzyılı’nda da siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte inanç içinde kapsayıcı, istikrarlı, sürdürülebilir ve güçlü büyümeye devam edeceğiz. Yatırımların hizmetler ve inşaattan çok yüksek katma bedel ve teknoloji odaklı sanayi kesimleri ile turizm üzere üretken alanlara yönelmesini desteklemeye devam edecek, Kredi Garanti Fonu kapsamındaki selektif kredi yaklaşımımızı güçlendireceğiz.
Kapsayıcı ve istikrarlı büyümeden halkımızın tüm bölümlerinin yararlanabilmesi için toplumsal refahı temel alan, istihdam dostu siyasetler önceliğimiz olmaya devam edecektir. Son devirde tarihimizin en yüksek düzeyine ulaşan istihdam piyasamızda daha fazla ve daha nitelikli iş imkânları oluşturacağız.
İSTİHDAM
İşgücü piyasasının yeşil iktisat, döngüsel ve dijital iktisat ile iklim değişikliği sebepli dönüşümlere süratle adapte olmasını sağlayacağız. Ortaya çıkan marifet muhtaçlıklarını karşılayarak yeni istihdam fırsatları oluşturacağız.
Bayanların ve gençlerin işgücüne iştirakinde gelişmiş ülkeler düzeyini evvel yakalayıp sonra da aşarak büyüme potansiyelimizi istikrarlı bir formda artıracağız.
Kayıt Dışı İktisatla Uğraş Hareket Planı’nı kararlılıkla uygulayarak kayıt dışılıkla çabamızı güçlendireceğiz.
FİYAT İSTİKRARI
Fiyat istikrarını temin ederek kaynakların verimli alanlarda kullanılmasını, sürdürülebilir büyümeyi ve ekonomik refahı destekleyeceğiz. Bu çerçevede finansal istikrarı güçlendiren, Türk lirasına inancı artıran siyasetler uygulayacağız. Ayrıyeten besin arz güvenliğinin temini ve ziraî maliyetlerin düşürülmesi için Fiyat İstikrarı Komitesi, Besin Komitesi ve Finansal İstikrar Komitesi üzere komitelerimizdeki çalışmalarımızı tam uyum içerisinde sürdüreceğiz. Bu çerçevede para, maliye ve makro-ihtiyati siyasetler ortasındaki eşgüdümü daha da kuvvetlendireceğiz.
FİNANSAL İSTİKRAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSMAN
Döviz rezervlerini daha da güçlendirmek için büsbütün faiz siyasetine bağımlı bir anlayış yerine öteki tüm makroekonomik istikrarları, global konjonktürü ve ilgili siyasetleri dikkate alan bir siyaset çerçevesi uygulayacağız. Yenilikçi enstrümanlarla sermaye piyasalarının gelişmesini ve derinleşmesini sağlayacağız. Yeşil tahvil ve sukuk ihraçlarını teşvik ederek sürdürülebilir finans ekosisteminin geliştirilmesi doğrultusunda yurtdışı finansman imkânlarından daha fazla hisse alınmasına yönelik teşebbüslerde bulunacağız.
Sosyal ve çevresel tesirlerin yanı sıra finansal getirileri de dikkate alan yatırımları geliştirecek takviye düzeneklerini hayata geçireceğiz. Bu sayede, sürdürülebilir kalkınma maksatlarına katkı sağlayacak, toplumsal ve çevresel yatırımlar ile projeleri destekleyeceğiz. Girişimcilik ve fintek ekosistemini geliştirecek yeni finansman sistemlerini ve projeleri devreye alacağız. Süratle değişen ve gelişen yeni ekonomik ögelerin, yenilikçi üretim faktörlerinin ve finansal enstrümanların vergi sisteminde kavranmasına yönelik dizaynlar yapacağız.
Cari İstikrar, İş ve Yatırım Ortamı, Finansmana Erişim• Bağımsız siyasetlerin uygulanabilmesi için cari açığı yapısal bir sıkıntı olmaktan çıkaracak ve bu sorunu kalıcı bir biçimde geride bırakacağız. İstikrarlı bir halde cari fazla vererek ülkemizin kendi kendine yeten bir Türkiye olmasını hedefliyoruz.
Korumacılığın artıp ticaret savaşlarının ağırlaştığı, tedarik zincirlerinin kırıldığı ve ekonomik bağların tekrar formlandığı yeni tertipte, tam bağımsız bir Türkiye için rekabet gücü ve katma pahası yüksek üretimi merkezine alan siyasetlerimize sürat vereceğiz.
Yerli ve ulusal, yenilikçi ve yeşil üretim iktisadı anlayışıyla, Türkiye’yi en büyük global sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline getireceğiz.
Mal ve hizmet ihracatımızı nitelik ve nicelik bakımından artırarak yüksek katma kıymetli ihracat artışı sağlayacağız. Cari açığı düşürerek döviz talebinin ithalat fiyatları üzerindeki baskısını azaltacağız. Ülkemizin global paha zincirindeki pozisyonunu güçlendirecek, ihracatta bölgesel bağımlılığı azaltarak eser ve pazar çeşitlendirmesini destekleyeceğiz.
Öngörülebilirliği artırarak yatırımcı dostu siyasetlerle direkt memleketler arası yatırımı artıracak, iş ve yatırım ortamını daha da güzelleştireceğiz. KOBİ’lerin üretkenlik odaklı büyümelerini sağlamak maksadıyla finansmana erişimi kolaylaştıracağız. Bu işletmelerimizin kurumsallaşmaları ve küreselleşmelerine yönelik yeni düzenekler geliştireceğiz. Turizm dalımızın tanıtım ve çeşitlendirme faaliyetlerini daha da artıracağız, dönem mühletinin uzamasına ve 12 ay boyunca turizm faaliyetlerinin sürmesine katkı sağlayacak çalışmaları destekleyeme devam edeceğiz. Böylelikle, 2028 yılında 90 milyon turist ile 100 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz.
YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
Sürdürülebilirliği odağına alan, yeşil ve dijital dönüşümü destekleyen siyaset çerçevesini geliştirip güçlendireceğiz. Güç verimliliği uygulamalarını, yenilenebilir güç yatırımlarını, hidrojen gücü üzere pak güç üretimini ve kullanımını daha fazla teşvik edeceğiz. Böylelikle güçte dışa bağımlılığımıza giderek son vereceğiz.
Düşük karbona dayalı bir büyüme sürecine katkı sağlayacak olan emisyon ticaret sistemini acilen devreye alacağız. Yapay zekâ uygulamaları entegre edilmiş Dijital Vergi Dairesini hayata geçireceğiz. Global dijital ihtilal iktisadında yer alarak, yalnızca çağı yakalamaya çalışan değil, öncülük yapan ve çağa istikamet veren bir Türkiye olduğumuzu bir defa daha gözler önüne sereceğiz. Tüm bu gayelerimizi gerçekleştirmek için Ekonomi politikası araçlarını bütüncül bir yaklaşım içinde uygulamayı sürdüreceğiz.
MERSİN’DE TAMAMLANAN VE DEVAM EDEN PROJELER
Bugün sizlere Mersin’imize dair hoş birtakım haberlerim de var. Çukurova Havalimanı’na birinci uçağı Allah’ın müsaadesiyle bu hafta indireceğiz. Ayrıyeten, 11,7 km havalimanı irtibat yolunu da tamamladık. Yakın vakitte onu da hizmete alacağız.
Çok kısa bir müddette Çeşmeli-Kızkalesi Otoyolu’nun temel atma merasimini gerçekleştireceğiz. Silifke ilçemizin çıkışında bulunan Limankale tünelinin çalışmaları tamamlandı. Yakın vakitte devreye alacağız.
Nükleer Güç Santrali Kavşağında 420 metre viyadük ve 1,6 km ilişki yolu ile üst geçidini tamamladık. İnşallah onları da en kısa vakitte devreye alıyoruz. Akdeniz Kıyı Yolu Aydıncık Gözce ortasında 3 tünel, 1 viyadük olmak üzere toplam 5,6 km yol da açılışa hazır durumdadır.
Toroslar ilçemizde bulunan Mezarlık mevkiindeki farklı düzeyli kavşaklardan birincisini tamamlamıştık. En yakın vakitte ikincisinin çalışmalarına başlıyoruz.
Bizler, Mersin’de 2003-2023 yılları ortasında tam 13 baraj, 10 gölet, 50 sulama tesisi ve 75 taşkın muhafaza tesisi olmak üzere toplamda 166 tesisi hizmete aldık.
Gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye devam ettiğimiz bu yatırımlarla vilayetimizde tarımın, ticaretin, turizmin, ulaşımın ve daha birçok alanın gelişmesine katkıda bulunmaya devam ediyoruz.
İnanıyorum ki kentimizin kalkınması yolunda beraberce çalışarak çok verimli ve güzel sonuçları birlikte alacağız.
Bizler, bugün, TOGG’u, TCG Anadolu’yu, İHA’larımızı, SiHA’larımızı, Kızılelma Savaş Uçağımızı, Ulusal Muharip Uçağımız Kaan’ı ve Hürjet’i, İMECE uydusunu, Yeni Altay Tankımızı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’mizi ve İstanbul Finans Merkezi’mizi konuşuyoruz.
Dikkatinizi çekerim bu saydıklarım yalnızca son birkaç ayda milletimize kazandırdığımız asırlık kazanımlarımızdan yalnızca bir kısmını kapsıyor.• Bunların dışında yüzlerce mega altyapı projelerini, kent hastanelerini, okulları, Millet Bahçelerini, dev barajları, asırlık sanayi tesislerini milletimize kazandırdık.
Bugün, Türkiye kritik bir seçimin eşiğindedir. Türkiye ya global sarsıntılar devam ederken 90’lı yıllarda olduğu üzere koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gel-gitlerine bir defa daha teslim olacak ya da Türkiye Yüzyılı’na adım atacaktır.
İnanıyorum ki dün olduğu üzere bugün de Türkiye Yüzyılı gayelerimiz doğrultusunda Mersin’imizin ve ülkemizin yarınlarına birlikte taraf vereceğiz.
Bugün burada, sizlerle birlikte olmaktan duyduğum büyük memnuniyeti bir sefer daha söz etmek istiyor, her birinizi hürmetle ve dostlukla selamlıyorum.
