Türkiye’de bulunan Azerbaycan temsilci heyeti İzmir’e ziyarette bulundu.
Azerbaycan milletvekili Ganire Paşayeva, Azerbaycan Basın Kurulu üyeleri Agil Alesger, Elşad Eyvazlı, şehit yarbay Raguf Orucov’un hanımı, “Zafer” Şehit Ailelerine Takviye Toplumsal Birliği Lideri Sevinc Orucova, Ulusal Kahraman Mübariz İbrahimov’un kumandanı İbrahim Memmedov, şair Akber Goşalı ve ünlü müzikçi Elnur Hüseynov’dan oluşan heyet, İzmir’de bir ekip görüşmeler gerçekleştirdi.
Azerbaycan ile Türkiye kardeşliğinin daha da sağlamlaştırılması, milletlerarası münasebetlerin derinleştirilmesi emeli ile gerçekleştirilen ziyarette İzmir’de yaşayan Azerbaycanlılar ile bir ortaya gelindi.
BİRLİK VE BERABERLİK MESAJI
Daha sonra şehit ailelerini ziyaret eden heyet tarafından birlik ve beraberlik bildirisi verildi.
Azerbaycan ile Türkiye’nin acısının da, sevincinin de bir olduğunun belirtildiği görüşmede, vatan için canlarını feda eden şehitler ortasında da hiçbir fark olmadığı vurgulandı.
Daha sonra İzmir’de çalışan sivil toplum örgütleri temsilcileri ile iftar sofrasında bir ortaya gelindi. İştirakçiler bu görüşmede de birlik iletisi verdiler.
Ziyaretin ikinci gününde İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger tarafından kabul edilen heyet, gösterdikleri ilgiden ötürü Valiye teşekkür ettiler. Görüşmede, Azerbaycan ve Türkiye’nin kentleri ortasında kültürel ilgiler hakkında konuşuldu. İzmir’in gizemli hoşluğundan bahseden iştirakçiler, Vali Köşger’e hatıra ikramı takdim ettiler. Görüşme sonunda fotoğraf çekinildi.
“TÜRK DÜNYASI UYANIYOR”
Milletvekili Ganire Paşayeva, yaptığı açıklamada Türk dünyasında son yıllarda artan tarihi, ekonomik toplumsal, kültürel ve askeri ilgilerin büyük ivme kazanmasından duyduğu memnuniyeti lisana getirdi. Paşayeva şunları belirtti:
“Ben tüm Türk dünyasını geziyorum. Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan üzere Türk dünyası ülkelerde kardeşlerimizde büyük bir uyanış görüyorum. Artık Türk dünyası uyanıyor. Bizi birbirimizden koparmak için oynanan oyunları da biliyorlar. Şuur seviyesi çok yükseldi Bilhassa bu ülkelerde gençlerimizle bir ortaya geldiğimizde benim Türk dünyası ismine umutların çok daha fazla arttı. Dünyanın yükselen gücü artık Türk Devletleri olacak.”
Bölge barışının ehemmiyetine de dikkat çeken Ganire Paşayeva, ülkelerimize yönelik tehditleri bertaraf etmek ve bölge barışını korumak için Türk Dünyasının birlikteliğine daha fazla gereksinim olduğunu vurgulayarak, “Aramızda yalnızca ekonomik alakaları geliştirmek kâfi değil. Bunun eğitim, toplumsal, kültürel ve askeri boyutuyla da geliştirilmesi lazım. Dünya barışına çok kıymetli katkı sağlayabilecek Tük NATO’su kurulabilir. Bunu yapmalıyız. Bu Türk NATO’su TDT üye ülkelerin güvenliği ve bölge barışı üzere mevzular başta olmak üzere bir Barış Gücü Birliği Kurulabilir Türk Dünyasının kimsenin topraklarında gözü yoktur. Kendi topraklarını korumak içinde tehditlere karşı ortak bir güç oluşturmalıyız. Bu güç Türk NATO’su üzere vazife üstlenebilir” diye konuştu.
Ziyaretin gayesi ve Türkiye ile Azerbaycan ortasındaki mevcut alakalar hakkında açıklama yapan Agil Alesger, iki ülkenin bölgede kelam sahibi devletler olduğunun altını çizdi.
“BU KARDEŞLİĞİN DÜNYADA GİBİSİ YOK”
“Azerbaycan ile Türkiye ortasındaki bağlantıların, kardeşliğin ve strateji iştirakin dünyada gibisi yok” diyen Alesger, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Azerbaycan ile Türkiye’nin sevinci de, acımız da birdir. Nasıl ki 44 günlük savaşta Türkiye halkı Azerbaycan’ın yanı da yer aldı, şehitlerine üzüldü, zaferine sevindi, öylece Asrın Felaketi olarak nitelendirilen sarsıntı felaketi de Azerbaycan’da büyük acıyla karşılandı. Azerbaycan halkı, kardeş ülkeye yardıma koştu. Bu karşılıklı yardımlaşma kendinde Çanakkale ruhunu, Kafkas İslam Ordusu kanısını barındırıyordu.”
Azerbaycan ve Türkiye’nin bölgede belirleyici güç olduğunu vurgulayan Alesger, dengelerin iki kardeş ülkenin lehine değiştiğini belirtti. Vaktinde iki ülkenin periyodun kuralları ve baskılar nedeniyle birbirine yeteri kadar takviye veremediğini vurgulayan Alesger, artık bağların stratejik paydaşlık düzeyine ulaştığının altını çizdi.
Alesger, “Bu mevzuda ileriye yanlışsız adımlar atmak gerekir. Bunun da yolu münasebetlerin devlet ve milletler düzeyinde birlik ve beraberliğin daha da sağlamlaştırılmasından geçiyor” diye kelamlarını sonlandırdı
