Kulüp televizyonuna açıklamalarda bulunan forvet oyuncusu, sarı-lacivertli grupla mukavele imzaladıktan sonra birçok insanın kendisini tebrik etmek için aradığını belirterek, “Türkiye’nin en büyük toplulukları ve o toplulukların getirdiği sorumluluk hissi, gurur hissi çok başka. Bu türlü büyük bir sorumluluğun altından kalkabilmek için de bunun farkında olabilmek lazım. Şükredip çalışmak lazım. Herkesin mutlu olacağı çabayı ortaya koyacağım. Futbolda vakit zaman pas kusurları oluyor, yorgunluktan istenilen olmuyor fakat beşerler o çabayı gördüğü vakit ben çok olumsuz düşüneceklerini sanmıyorum. Burada hoş karşılandım. Umarım sahada bu güzel karşılanmanın karşılığını veririm” diye konuştu.
“ÇOK FAZLA YABANCILIK ÇEKMEDİM”
Fenerbahçeli taraftarlara teşekkür ederek kelamlarına devam eden Umut Nayir, şunları kaydetti:
“Takım arkadaşlarım, hocam herkes çok sıcak karşıladı. Çok fazla yabancılık çekmedim zira ulusal kadroda, diğer ekiplerde birlikte oynadığım çok fazla arkadaşım var. Onun dışında karşılıklı oynayıp rakip olduğumuz ancak bağlantı kurduğum arkadaşlarım var. Dünya yıldızları, bütün dünyanın tanıdığı oyuncular var. O yüzden adaptasyon güç olmadı. Sizin de belirttiğiniz üzere eşimden ötürü ailevi manada da bir sıcaklığımız vardı. Bugüne nasip oldu. Memnunum, çok gururluyum. Büyük bir topluluk, büyük bir baskı, büyük bir sorumluluk lakin bunu yanında bir keyif var, güç var. Bütün beşerler başka bir sevgi göstermeye başlıyor, herkesin gözünde olmaya başlıyorsunuz. Özlemişim bu hissi, o yüzden de keyifliyim”
“JORGE JESUS BENİ İSTEMİŞTİ”
Transfer sürecinde yaşadıklarını anlatan Umut, “Fenerbahçe ile ilgili süreç birinci olarak dönem içerisinde oldu. Eyüpspor Lideri beni aramıştı ve durumdan bahsetmişti ve o zamanki hoca da Jesus’tu. Jesus’un beni istediğini ve dönem sonu için bu türlü bir planları olduğundan kelam etmişti. Alışılmış o periyot dönem devam ediyordu, transfer durumu da olmadığı için olay çok büyümedi. Dönem bittikten sonra olay resmi boyuta vardığında ve ciddileştiğinde eşime bahsettiğimde gözleri büyüdü. ‘Umut’um Fenerbahçe’ dedi. Sonrasında marş söyledi fakat şu an tam hatırlayamıyorum. Pek çok transfer sürecini birlikte geçirdik ancak birinci sefer bu kadar keyifli ve heyecanlı olduğunu gördüm. Onun gözündeki ışıltı da başka bir keyif verdi bana” diye konuştu.
“HOCAMIZIN CAMİAYI TANIMASI DA BİZİM İÇİN BİR ARTI”
Ulusal futbolcu, teknik yönetici İsmail Kartal’ın camiayı tanımasının kendileri için artı olduğunu aktararak, “Hocam gelir gelmez beni direkt aradı ve kanılarını paylaştı. Benim de kendime nazaran çekincelerim vardı, başımda planlar var. Zira ulusal gruba yükselmişken, belirli bir ivme yakalamışken ve burada rotasyonda çok kaliteli isimlerle olacağım için tahminen de kâfi mühlet alamayacağım, tahminen de bazen kâfi performansı gösteremeyeceğim. Büyük bir topluluk, büyük de bir baskı var lakin buraya katkı verebildiğiniz vakit bunun keyfi de oluyor zira memnun olan insan katsayısı çok daha fazla. İsmail hoca içi dışı bir olan bir insan. Alışılmış biraz da disiplinlidir. Yeri geldiğinde serttir, kızar lakin olması gereken de bu. Ben, atmosferi de müspet buldum. Burada alışılmış ki birikmiş bir baskı var. Baskı neden var? Fenerbahçe üzere büyük bir toplulukta her sene şampiyonluk parolası olduğu için muhakkak yıllar geçip, şampiyonluk olmayınca… Hocamızın camiayı tanıması da bizim için bir artı. Yanlışsız bir rotada gidersek, bence bizim için olumlu olacak” halinde konuştu.
“ALTAY ANKARAGÜCÜ’NDE ODA ARKADAŞIMDI”
Umut, sarı-lacivertli kadronun kaptanı Altay Bayındır ile olan bağının daha farklı olduğunu vurgulayarak, “Altay Ankaragücü devrimizde de oda arkadaşımdı. Kardeşim üzere, en genç periyotta gelişim evrelerimize kadar daima beraberdik. Ben Beşiktaş’tayken o Fenerbahçe’ye geldiği vakit birbirimizin komşusu da olduk. Pandemi periyodunu yani o kuvvetli periyodu birlikte atlattık. Altay ile çok fazla hoş anımız var. Doğal burada birçok arkadaşım var fakat Altay ile münasebetimiz buradaki takımdaşlıktan daha farklı” sözlerini kullandı.
