Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) askerlerinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarındaki Pile-Yiğitler yolunun imaline müdahale etmesini kınadı.
“ŞİDDETLE KINIYORUZ”
Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamada şu tabirlere yer verildi:
“KABUL EDİLEMEZ, ŞİDDETLE KINIYORUZ”
Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) askerlerince, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemenlik alanındaki topraklarda inşa edilen Pile-Yiğitler yolunu engellemek emeliyle dün (18 Ağustos) gerçekleştirilen fiziki müdahaleyi kabul edilmez buluyor ve şiddetle kınıyoruz. KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın husus hakkındaki açıklamasını ve KKTC makamlarının haklı yansısını tümüyle destekliyoruz.
Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına direkt ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan insani bir proje olan Pile-Yiğitler yoluna ait BM tarafından sergilenen tavır ve akabinde BM tarafından yapılan açıklamalar Barış Gücü’nün Ada’da ortaya koymakla mükellef olduğu tarafsız tavırla bağdaşmamaktadır.
“İZAH EDİLECEK BİR TAVIR DEĞİLDİR”
BM Barış Gücü, bir yandan suhuletle başlayan yol üretim projesi bağlamında gerginliğin tırmanmasında büyük rol oynamış, öbür yandan alanda yaşanan hadiselerde kendini mağdur üzere takdim etmiştir. Esasen, BM Barış Gücü’nden beklenen, Ada’da yaşanan insani gereksinimlerin tahliline katkı vermesidir. Buna karşın BM’nin, yıllardır GKRY’nin Orta Bölge’deki oldu bittilerine göz yumarken, Kıbrıs Türklerinin haklı insani gereksinimlerinin karşılanmasını engellemesi izah edilecek bir tavır değildir. Bu durum, BM’nin Ada’daki iki tarafa eşit yaklaşmak ve uyuşmazlıklara tahlil bulmak üzere temel vazife ve fonksiyonlarını yerine getirmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
BM’nin ve BM Barış Gücü’nün, dün yaşanan olayların akabinde, KKTC makamlarının ve halkının inancını külliyen yitirmemek için önümüzdeki devirde ağır bir gayret sarfetmesi gerekmektedir. Garantör bir Devlet olarak, BM Barış Gücü’nü, Kıbrıs’ta yaklaşık 60 yıldır sürdürmekte olduğu vazifeye gölge düşürecek aksiyon ve telaffuzlardan kaçınmaya, Kıbrıs’taki iki tarafa eşit muamelede bulunmaya ve KKTC’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne hürmet göstermeye davet ediyoruz.
