AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Şurası toplantısı sonrası kritik açıklamalarda bulunuyor.
“ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETİ İLAN ETTİĞİ ÜZERE, CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN DA TÜRKİYE YÜZYILINI İLAN ETTİ”
“Bolca değişim, özgürlük söylemi kullanarak değiştiklerine dair bir izlenim vermeye çalıştılar. Lakin daima bir arada gördük ki, değişim diye bir şey yok. Demokrasi telaffuzlarının gerisinde statüko duruyor. Bütün bu süreç seçim boyunca net bir halde görülmüştür. Cumhurbaşkanımız 16 kere girdiği referandum ve seçimleri kazanan önder olarak millet iradesine her vakit saygılı olduğunu, kazandığımız, kaybettiğimiz yerlerde de göstermiştir. Batı’da kimi yayın organları ‘diktatörler ikinci cinse kalmaz’ diyerek içine düştükleri çelişkili durumu tabir ettiler. Aylarca CHP yandaşı gazeteci ve yorumcular, bize daima olarak ‘seçim sonucu farklı formda ortaya çıkarsa hürmet duyacak mısınız’ diye. Bu telaffuz gündem yapıldığı vakit haklı olarak tarafsız gazeteciler bu soruyu sordular. Onların yaklaşımını olağan ki hürmetle karşılıyoruz. CHP yandaşı gazeteci ve yorumcuların siyasi angajman içerisine AK Parti’nin demokratlığını sorgulama hakkı kendileriymiş üzere ortaya koydukları süreci daima birlikte takip ettik. Biz Genel Seçimlerin hepsinde büyük bir muvaffakiyet elde ettik. Kendilerinin olmayan sistemlerini olmayan bilgilerini bir kez daha millet iradesine dayatmaya çalıştıkları görüldü. Sonuç itibariyle bu büyük demokrasi yarışını ve bütün dünyanın adeta nefesini tutarak izlediği demokrasi yarışını milletimizin her bir ferdi olgunlukla yöneterek iştirak sağladı. Farklı siyasi partiden vatandaşlarımız sonuçlar çıkınca birbirini tebrik etti. Kimi olaylar olduğunda bizim partimizden de oldu, öteki partilerden de oldu. Sivil siyaset kendi gündemini koruyarak yoluna devam etti. Bütün dünyanın takibi içerisinde Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakımız seçimin galibi oldu. Sonuçta Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletimizden onay almasıyla sonuçlandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’ demişti. Ondan 100 yıl sonra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da ‘Türkiye Yüzyılı’nı ilan etti.”
“DEPREMZEDELERE KARŞI VANDALLIĞA ŞAHİT OLDUK”
Cumhurbaşkanımız öncelikli olarak yapılacak işlerden biri olarak depremzedelerin yaralarının sarılması olduğunu söz ettiler. Depremzedeye yapılan saygısızlık seçim sürecinde en çok bizi üzen hadise olmuştur. Depremzede vatandaşlarımızın o güç şartlarda gösterdiği basiret karşısında bu vandallığa şahit olduk. Depremzede vatandaşlarımıza dönük hadiseler göstermiştir ki, birilerinin helalleşme dediği altı boş ve palavradan ibaret yaklaşım olmuştur. Ulusal iradeye yapılan saygısızlıklardan bir tanesi 14 Mayıs gecesi iki belediye liderlerinin ekrana çıkıp ’13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu ismine konuşuyor’ diyerek ulusal iradeye dönük gasp teşebbüsüdür. CHP Genel Merkezi’nden millet iradesine ipotek koyma teşebbüsü içine girdiler. Çok şükür milletimizin sağduyusu bu provokatif tutumu iade etti. Tekrar Kılıçdaroğlu 14 Mayıs gecesi sokağa çıkmayın diye provokasyona imza attı. O gece ufak tefek olaylar hariç sandığa gölge düşürecek olaylar olmaksızın bütün bu süreç muvaffakiyetle geçirilmiştir.
“KILIÇDAROĞLU MEZHEPÇİ YAKLAŞLARIMLARI SEÇİM SÜRECİNE DAHİL ETMEYE ÇALIŞMIŞTIR”
Seçim sonrasına dönük provokasyon yapacak ‘Türkiye içe kapanacak’ diyenler bir kere daha yanılmışlardır. Dün dünyanın en değerli önderlerinden farklı coğrafyalara sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik etmişlerdir. Herkes Türkiye’deki yeni periyodu heyecanla karşılamışlardır. Dünyanın çeşitli yerlerinde Türkiye’yi seven pekçok insan seçim sonuçlarını tatlı dağıtarak kutladılar. Herhalde bu kadar baklavanın dağıtıldığı diğer bir seçim olmamıştır. Ülkemizin sevincini sevinci, üzüntüsünü kendi sıkıntısı bilen gönlü güçlü insanları sevgilerimizi, hürmetlerimizi, muhabbetlerimiz iletmek isteriz. Birinci sefer bir siyasi parti genel lideri, sayın Kılıçdaroğlu mezhepçi yaklaşımları seçim sürecinin bir kesimi haline getirmeye çalışmıştır. Bunun karşısında daima şunu söyledik; isimlerimiz farklı, aidetlerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir lakin biz siyasal alanın bedelleriyle konuşuyoruz, hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Şimdiye kadar Türk siyasetinde hassasiyetle kaçınılan bu durumun gündeme getirilmesi üzücü ve problemli olduğunu tabir etmek isterim.
“SON YILLARIN EN BÜYÜK YALANIDIR”
“Seçim sürecinin açık orta en büyük palavrası Ankara Büyükşehir Belediye Lideri’nden geldi. Çıktı ve AK Parti’nin terörist başını 3 defa özgür bırakma teşebbüsünde olduğunu söyledi. Bütün bir seçim süreci boyunca tekraren söyledik bakın bu terör örgütlerine dayanak verenler diyor ki Erdoğan’ın karşısında olduğu için Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz. Biz de Kılıçdaroğlu ve etrafındakilere davet yaparak birileri size siyasetçi olarak terör örgütlerinin argümanlarını dillendirip, siz kazandığınızda terörist başına imtiyaz verileceğini, mahallî özerklik verileceğini söyledi. Sizin bunları reddedip, kırmızı bir çizgi çekmeniz lazım dedik. Lakin 14 Mayıs’a kadar Kılıçdaroğlu sessiz kaldı. Artık burada bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar çıktılar ABB Lideri’nin yaptığı üzere ‘AK Parti 3 kez terörist başını özgür bırakmak için kanun çıkartmaya çalıştı’ dedi. Bu son yılların en büyük palavrasıdır.
Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, Twitter’da @Haber7 hesabını takip edebilirsiniz.
App Store Google Play Takip Et
