-
Haber7 – ÖZEL
13. cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci çeşidinde hiçbir aday yüzde 50’yi geçemedi. İkinci tıp seçimlerinde yüzde 49.52 ile en çok oy alan Lider Recep Tayyip Erdoğan ile yüzde 44.88 alarak kendisinden sonra gelen yedili masanın adayı Kemal Kılıçdaroğlu 2. cinse kaldı.
Kılıçdaroğlu, büyük fark sonrası terör örgütlerini ve uzantılarını memnun eden telaffuzlardan vazgeçerek bir anda milliyetçi propagandaya başvurdu. Ve Zafer Partisi Genel Merkezi’ne giderek Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ı ziyaret etti.
Ancak bugün açıklama yapan Cet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin 28 Mayıs’ta gerçekleşecek ikinci tıp oylamasında Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini duyurdu.
Yüzde 5,17 oy oranında oy alan Sinan Oğan’ın 2. cins kararını Erdoğan’dan yana kullanmasını ve mevcut gelişmeleri değerlendiren Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ile Optimar Araştırma Lideri Hilmi Daşdemir, seçmenin 2. çeşit sürecinde yaşananlara reaksiyonunu ve yeni oluşan eğilimleri hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
“ERDOĞAN’IN OYLARINA OLUMLU TESİR EDECEKTİR”
Sinan Oğan’ın Recep Tayyip Erdoğan’a dayanak vermesinin iktidar ve muhalefet tarafına yansıması hakkında Haber7’ye konuşan Mehmet Acet, “Bir kez net bir formda Erdoğan’a takviye daveti yaptı Sinan Oğan. Yüzde 5.17 oy almış bir adayın ağzından bu halde net bir takviye davetinin gelmesi Erdoğan’ın oylarına olumlu tesir edecektir. Bu rahatlıkla söylenebilir. diye konuştu.
CHP’NİN LİNÇ KAMPANYASI SİNAN OĞAN’IN KARARINI ETKİLEDİ
Oğan’ın Erdoğan’a yönelik karar almasının CHP’den gelen linç kampanyasının tesirli olduğunu söyleyen Acet, bugünkü dayanak açıklamasının satır ortalarını lisana getirerek Oğan’ın Kılıçdaroğlu’na niçin dayanak vermediğini şu tabirleriyle özetledi:
“Muharrem İnce’ye yönelik başlatılan ve amacına ulaşan linç kültürü. Tehdit ve taarruza uğradık.
İstedikleri formda davranmadığımız için hakkımızda palavra haber çıkardılar. Linç kültürünü ülkemiz demokrasisi açısından son derece tehlikeli bulmaktayım.
Sizden olmayanı aşağılamak, sizinle tıpkı düşünmeyeni hakaret etmek ve türlü türlü metodlarla insanların yarıştan çekilmesini sağlamak demokrasimize darbedir.”
KILIÇDAROĞLU’NUN ÖZDAĞ’I ZİYARETİ
Yedili masanın yeni oluşan istikrarlar sonrasında yapmak istediklerine değinen Acet, “Ümit Özdağ’ın açıklaması da değerli. Yarın nasıl bir açıklama yapacak göreceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Zafer Partisi’ne giderek Ümit Özdağ’ı ziyaret etti. Alışılmış bu parti büsbütün bir tabela partisi. Kitle takviyesi olan bir parti değil.” halinde konuştu.
“BİR AT PAZARLIĞI BURADA GÖRÜYORUZ”
Özdağ’ın çok açık bir formda Kılıçdaroğlu’ndan bakanlık istediğini belirten Acet, “Belli ki onlar da kabul ettiler. Bir at pazarlığı burada görüyoruz biz” sözlerini kullandı.
Sinan Oğan’ın kararını açıklamadan evvel Cumhuriyet Halk Partisi’yle pazarlık yaşandığını vurgulayan Acet, 1. cinste yaşanan hezimetin tesiriyle CHP’nin kim ne isterse verebilecek duruma geldiğinin altını çizdi.
YÜZDE 5.17’DE, SİNAN OĞAN MI YOKSA ÜMİT ÖZDAĞ MI AĞIR BASIYOR?
Ümit Özdağ’ın yüzde 2.2 oy aldığını, yüzde 5.17’yi alan adayın ise Sinan Oğan olduğunu söz eden Mehmet Acet, “Yüzde 5’in bir blok halinde bir adaya gitmesi mümkün gözükmüyor. Sandığa gitmeyenler de olacaktır. Erdoğan’a oy verecek olanlar da olacaktır. Kılıçdaroğlu’na oy verecek olan da olacaktır. Sinan Oğan’ın bu daveti Erdoğan’a biraz daha fazla oy gitmesini sağlayabilir.” dedi.
“5.17’NİN 3-3,5 KADARININ ERDOĞAN’A GELMESİNİ BEKLİYORUM”
Optimar Araştırma Lideri Hilmi Daşdemir ise, birinci cinste Sinan Oğan’a oy veren seçmenin 2. çeşitteki tercihlerine yönelik, “Öncellikle biz araştırma yapmıştık seçimden sonra yaptığımız araştırmanın sonuçlarına nazaran Sinan Oğan’a oy vermişlerin yüzde 25’i Sayın Erdoğan’a, yüzde 25’i Kılıçdaroğlu’na oy verme eğilimi içerisindeydi.
Yüzde 28’i kararsız, yüzde 20’si de oy vermeye gitmeyeceğini söylüyordu. Bu çıkan sonuç sonucunda kararsızları dağıtsak yarı yarıya, yüzde 52 üzere bir sonuç çıkıyordu.
Sinan Oğan’ın bu açıklamasından sonraki süreçte Erdoğan’a dayanak verenlerin biraz daha yükselmesini bekliyorum. Yüzde 5.17’nin yarısı 2.6. Bunun 3 – 3,5 kadarının Erdoğan’a gelmesini bekliyorum.
Şurada unutulmaması gereken bir konu var. CET İttifakı tek bir partiden oluşmuyor. Ne var? Adaletin Aydınlığı Partisi var. Türkiye İttifakı Partisi var. Zafer Partisi var. Turan Hareketi Partisi var.
Vatan ve Hürriyet Partisi var. Ülkem Partisi var. Burada Adalet Partisi o ittifaktan çıktığını söylemişti.” tabirlerini kullandı.
MUHARREM İNCE’NİN ÜMİT ÖZDAĞ’DAN AYRILMA NEDENİ
“Siyaseti takip edenlerin şunu unutmaması gerekiyor” diyen Hilmi Daşdemir, “Sinan Oğan, 1 yıla aşkın müddettir, katıldığı programlarda kendisinin cumhurbaşkanı adayı olacağını söylüyordu. Bu bahiste netti. Zafer Partisi Sinan Oğan’ı açıklamadan evvel, ‘Mansur Yavaş’ı aday yapmak için kapısında yatacağız’ dedi. Mansur Yavaş oranın adayı olmadı. Muharrem İnce’yle bir işbirliği yapmak gibir bir paydaşlık içerisine girdi. Muharrem İnce’yle görüşürken Ümit Özdağ, Mansur Yavaş’ı dillendirdi. “Kapısında yatacağız’ dediği için Muharrem İnce o ittifaktan ayrıldı.
Sonuç olarak, Zafer Partisi Sinan Oğan’a takviye verme kararı aldı. Sinan Oğan’ın aldığı 5.2 oy ile Zafer Parti’sinin aldığı oy ortasında 2 kat farkın olduğunu göz gerisi etmemek gerekiyor.” yorumunda bulundu.
“OĞAN’IN OYU ÖZDAĞ’DAN DAHA FAZLA”
Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tarafından alacağı oyların belirleyici olmayacağını söyleyen Daşdemir şöyle konuştu:
“Ümit Özdağ, Kılıçdaroğlu’na takviye açıkladığı için o kitle yüklü olarak Zafer Partisi olmayacağı için önemli manada Kılıçdaroğlu’na taşıyacağı bir kitle olmayacaktır.
Çünkü Sinan Oğan 2.7 oy daha fazla. Hasebiyle önemli bir oranda Sinan Oğan’ın farkı var. Bunu da dipnot olarak söylemek isterim.
Sinan Oğan, bundan sonra siyasi bir gelecek umut ediyorsa bu çerçevede Cumhur İttifakı’ndan yana olması çok alışılmıştır. Neden bu türlü söylüyorum.
Çünkü birçok yapmış olduğu açıklamada, PKK, FETÖ üzere bilhassa terör örgütleriyle çabayı bilhassa altını çize çize anlatan vurgu yapan biriydi Sinan Oğan.
Ayrıştıkları tek siyaset da aslına bakarsanız Suriyelilerdi. Suriyelilerin aşikâr bir siyaset çerçevesi içerisinde ülkelerine gönderilmesinin de vakit zaman AK Parti iktidarı tarafından da söylendiğini biliyoruz.
Ancak neden çabucak onları gönderebilmek, ne memleketler arası hukuk açısından doğrudur ne de Türk devletine yakışan bir durumdur.“
KILIÇDAROĞLU MİLLİYETÇİ OYLARI ALABİLİR Mİ?
Seçimlerin 2. tipe kalmasıyla telaffuz değişikliğine giden Kılıçdaroğlu’nun milliyetçi oyları alıp alamayacağı hakkında da açıklama yapan Daşdemir’in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
“Sıfıra yakın. Milliyetçi olduğu düşünülen oylardan alabildiğini aldı zati. Bunun nasıl yapıldığının bilhassa dikkatlerden kaçmaması gerekir.
Eğer o ittifak içerisinde Kılıçdaroğlu’na dayanak verenler içerisinde Güzel Parti Genel Lideri Meral Akşener olmamış olsaydı, Kılıçdaroğlu bu kadar rahat PKK elebaşlarının takviyesini alarak bir seçime gidemezdi. Aday olamazdı.
Ki kimileri, ‘Kılıçdaroğlu olmazsa orada aday, Ekrem İmamoğlu yada Mansur Yavaş kazanabilirdi’ diyorlar. Bu yanlış. Kim olursa olsun aday terör örgütü PKK dayanak verecekti. Bunu gözden kaçırmamak gerekiyor
Ekrem İmamoğlu PKK’lıları DİAYDER İBB’ye almadı mı, aldı. Demek ki ona da dayanak vereceklerdi. Hem PKK için hem de öteki terör örgütleri için en düzgün aday da Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Kılıçdaroğlu, o kurguyu o denklemi ona nazaran kurdu.
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPAN İNGİLİZLERİN 100 YIL EVVELKİ KURGUSU BAŞARISIZ OLMUŞTU
Buradaki en değerli sorun şu; burada siyaset mühendisliği yapanlar Türk milletini anlayamamışlardır.
Türk milleti 100 yıl evvel ulusal uğraş esnasında kendisine kurulan bir kurguyla, İngiliz Muhipleri Cemiyeti tarafından kurulan, Kürt Teali Cemiyeti ve Teali-i İslâm Cemiyeti’ne karşı koymuş ve onları bertaraf etmiş bir millettir.
Birtakım siyasi mühendislikler yapabilirsiniz lakin Türk milleti neyin ne olduğunu görür. Bir taraftan PKK’nın açık takviyesi varken başka taraftan da PKK’nın dayanağı yokmuş üzere bir algı peşinde koşmak inandırıcı bulunmadı.
Seçimde önemli manada fark edilir bir fark yedi Kemal Kılıçdaroğlu.”
