TEKNOFEST İdare Heyeti ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Selçuk Bayraktar, Kızılelma’nın, TEKNOFEST’te dünya tarihine geçen uçuş performansları sergilediğini belirterek,
“Biz, TEKNOFEST’te havacılıkta yeni bir çağın şafağına şahit olmuş olduk. Bu, İstanbul’da, Atatürk Havalimanı’nda, 1 milyon yarışmacı gencimizin başvurduğu müsabakalarda ve 2,5 milyon iştirakçiyle dünya rekoru kıran TEKNOFEST’te gerçekleşti.” dedi.
TÜRK SAVUNMA ENDÜSTRİSİNİN ÖNDE GELEN İSİMLERİ GENÇLERLE BULUŞTU
Türk savunma endüstrinin önde gelen isimleri, “TEKNOFEST Paydaşları Gençlerle Buluşuyor” aktifliği kapsamında Haliç Kongre Merkezi’nde gençlerle bir ortaya geldi.
Etkinliğe, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı ve TEKNOFEST İcra Şurası Lideri Mehmet Fatih Kacır, Sıhhat Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, TEKNOFEST İdare Şurası ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Selçuk Bayraktar, ASELSAN İdare Konseyi Lideri ve Genel Müdürü Haluk Görgün, TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit ve Delta V Uzay Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu katıldı.
“İHA TEKNOLOJİSİNE HAKİKAT VAKİTTE BAŞLANDI”
Selçuk Bayraktar, aktiflikte yaptığı konuşmada, Türkiye’nin İHA teknolojilerine gerçek vakitte ve çok erkenden başladığını söyledi.
Baykar’ın son 20 yılda insansız hava araçlarındaki geçmişini anlatan Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB2 SİHA’ların; kendi sınıfında bütün dünyada açık orta nam saldığını, dünyada en fazla ülkeye ihraç edilen ve en fazla muharebede bulunmuş silahlı insansız hava aracı olduğunu belirtti.
Geçen yıl aralık ayında Bayraktar Kızılelma’nın birinci uçuşunu yaptığını hatırlatan Bayraktar, Kızılelma’nın, Türkiye’nin birinci insansız savaş uçağı olacağını ve havacılıkta geleceğin muharebesinde ihtilal yapacağını söyledi.
“BU DA DÜNYA TARİHİNDE BİR İLKTİ”
Kızılelma’nın, TEKNOFEST’te dünya tarihine geçen uçuş performansları sergilediğini söz eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Dünyada birinci sefer bir insansız savaş uçağı ile bir taarruzi insansız hava aracı otomatik yakın kol uçuş testi gerçekleştirdi. Hemen sonrasında ise beşerli bir savaş uçağı ile bir insansız savaş uçağı tekrar yakın kol uçuşu gerçekleştirdi ve şov uçuşu yaptı. Bu da dünya tarihinde bir birinciydi.
TEKNOFEST’E 2,5 MİLYON İŞTİRAK SAĞLANDI
İnsansız savaş uçağımız, beşerli savaş uçağı filosuyla tekrar dünya tarihinde birinci defa yakın kol uçuşu gerçekleştirdi. Biz böylelikle, TEKNOFEST’te havacılıkta yeni bir çağın şafağına şahit olmuş olduk.
Bu nerede gerçekleşti? İstanbul’da, Atatürk Havalimanı’nda, 1 milyon yarışmacı gencimizin başvurduğu müsabakalarda ve 2,5 milyon iştirakçiyle dünya rekoru kıran TEKNOFEST’te. O yüzden o meydana biz ne diyoruz? Türkiye’nin istikbalini, yabancı şirketlerde değil, Ulusal Teknoloji Atağı’nın öncüsü Türk gençlerinde arayanların meydanı… O meydanlar sizin genç kardeşlerim…”
“KIZILELMA VE BAYRAKTAR TB3, DÜNYA MUHAREBE TARİHİNDE İHTİLAL YAPACAK”
Selçuk Bayraktar, dünyanın birinci silahlı insansız hava aracı gemisi TCG Anadolu’nun Sarayburnu’ndan sonraki durağının İzmir olduğunu belirterek,
“Bayraktar TB3, inşallah birinci uçuşunu bu yıl yapacak. Dünyada kısa pistli gemilerden inip kalkabilen birinci SİHA olacak. Şimdi bunu başarmadı. Yarış hala devam ediyor. Biz bu kavramsal tasarımı açıkladıktan 1 yıl sonra ABD’nin önde gelen bir şirketi ‘Biz de yapacağız, birinci yapacağız.” dedi. Bundan çabucak sonra İsrail’in önde gelen şirketi kendilerinin birinci yapacağını söyledi.
Daha şimdi yapabilen yok ancak şunu da ek etmek isterim; Kızılelma ve Bayraktar TB3, bu kısa pistli gemimizden inip kalkmaya ve vazife yapmaya başladıklarında dünya muharebe tarihinde ihtilal yapacaklar. Bunu da buradan tarihe not düşmek isterim.” formunda konuştu.
YÜKSEK TEKNOLOJİ GELİŞTİRMEYEN ULUSLAR İÇİN BENZETME YAPTI
Bu evrede yüksek teknoloji geliştiremeyen ulusların, toplumların neredeyse okuma yazma kabiliyeti bulunmayan toplumlar üzere olduğunu söz eden Bayraktar, “Bu toplumların bağımsız olmaları da çok güç. Bunu etrafımızda de görüyoruz.
Medeniyetimizin bilim ve teknikle olan bağını tekrar tesis etmeliyiz. Toplumsal bir taban dalga oluşturmak gayesiyle Türkiye Teknoloji Grubu Vakfı’nı kurduk ve merkezinde teknoloji müsabakalarının olduğu bir tertip olan TEKNOFEST’i kurguladık.” dedi.
“CAN SIHHATİ VAKFI UZAYLA İLGİLİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLECEK”
Annesi Canan Bayraktar öncülüğünde toplum sıhhati alanında çalışmalar yapması hedeflenen Canan Bayraktar Toplum Sıhhati Vakfı’nı (Cansağlığı Vakfı) kurduklarını aktaran Bayraktar, vakfın, psikoloji, psikiyatri, davranış bilimleri, genetik, immünoloji, onkoloji ve az hastalıklarla ilgili çalışmalar yürüttüğünü, Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde bölgede yardım faaliyetlerine katıldığını anlattı.
Baykar olarak 15 yılda kendi sınıfında dünyanın en yeterlisi denilebilecek uçakları yaptıklarını belirten Bayraktar, “Uzayla alakalı çalışmalarını yürütecek teşebbüsümüzü de kurduk. Fergani isimli uzay teşebbüsümüzün, 10 yıl kadar sonra ülkemizin uzay serüvenine önemli takviye verecek çalışmalarda bulunacağına inanıyoruz.” dedi.
“TÜRKİYE, İNSANSIZ HAVA ARAÇLARINDA DÜNYANIN BİR NUMARASI”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Ulusal Teknoloji Atağı’nın “Türkiye’nin tam bağımsızlık seyahatinin, kritik teknolojileri yerli ve ulusal olarak geliştirebilmesinin ve üretebilmesinin rekabetçi biçimde dünyaya ihraç edebilmesinin adı” olduğunu söyledi.
Savunma endüstrinde kritik eser ve sistemleri yerli ve ulusal olarak geliştirmenin Türkiye için bir tercih değil, mecburilik olduğunu vurgulayan Kacır, Türkiye’nin 2000’li yıllara gelindiğinde artık tümüyle kendi imkanlarıyla savunma sistemlerini geliştirme argümanına yöneldiğini ve Ulusal Teknoloji Atağı’nı gerçekleştirdiğini belirtti.
HAVADA, DENİZDE, KARADA VE UZAYDA OLAN BİR TÜRKİYE
Kacır, Türkiye’nin, savunma endüstrinde yerlileşme ve ulusallaşma adımlarını hızlandırma konusunda irade ortaya koyduğuna belirterek, şunları kaydetti:
“Savunma endüstrinde bugün 20 yıllık seyahatin, gayretin sonunda yerlilik oranımızı yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarmayı başardık. Türkiye; havada, karada, denizde, uzayda neredeyse bütün kritik platformlarını yerli ve ulusal olarak geliştirebilen bir ülke oldu.
Aynı vakitte bu platformların alt sistemlerini, çekirdek teknolojilerini ulusal ve özgün olarak geliştirme kabiliyetini kazandık. İşte Ulusal Teknoloji Atağı, işte TEKNOFEST’in seyahati bu… Artık bu muvaffakiyet kıssasından ilham alarak, savunma endüstrinde ortaya koyduğumuz projelerin benzerilerini endüstrinin ve teknolojinin tüm alanlarına süratle yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”
TÜRKİYE’NİN TEKNOLOJİ ATAĞINI GENÇLER OLUŞTURUYOR
Başka ülkelerin stratejilerini, siyasetlerini kopyalayıp yapıştırmak ve taklit etmek yerine, ülkenin güçlü yanlarını ve fırsatlarını merkeze aldıkları yerli, ulusal, özgün bir yol haritasını hayata geçirdiklerini vurgulayan Kacır, Türkiye’nin Ulusal Teknoloji Atağı’nın ana ögesinin, kuvvet çarpanının genç ve dinamik nüfus olduğunu söyledi.
Kacır, yüzyıllar sonra Türklerin tekrar dünya sahnesine çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğini tabir ederek, Türkiye’nin yalnızca savunma endüstrinde değil, endüstrinin, teknolojinin tüm alanlarında bu fırsat pencerelerini yakalama konusunda argüman sahibi olduğunu kaydetti. Kacır, Türkiye’nin arabası Togg’un da bu anlayışla hayata geçirilen bir proje olduğunu bildirdi.
Teknolojide paradigma değişimlerine odaklandıklarını belirten Kacır, “Biz diğer ülkelerin gittikleri yolları, onların izini takip ederek katetmeye çalışmak yerine teknolojinin değişimini, dönüşümünü temel alan ve geleceğin teknolojilerine yatırım yapan bir yaklaşımı benimsedik.
Bu sayede kimi alanlarda dünya liderliğine erişmeyi başardık. Dünya başkanı olduğumuz alanların başında hiç elbet aklımıza insansız hava araçları geliyor. Bugün Türkiye, insansız hava araçlarında dünyanın bir numarasıdır.” ifadelerini kullandı.
