ÜLKE TV Genel Yayın Direktörü ve Haber7 Muharriri Hasan Öztürk seçim akşamında saat 18.30’da YSK yasakları kaldırdıktan sonra kendilerine bilgi akışları başladığını belirtti.
Öztürk, “Biz ajanstan aldığımız data akışlarını gördüğümüz halde saat 19.30 üzere İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Liderlerinin ekranlara çıkıp Anadolu Ajansı datalarının bilakis hatta kendilerinin aldığı dataların bilakis Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığında önde olduğuna, Millet İttifakı’nın da Meclis seçimlerinde önde olduğuna dönük açıklamalar yaptılar. Lakin o saatlerde bütün ekranlarda Anadolu Ajansının dataları vardı ve bu datalara nazaran de Sayın Cumhurbaşkanı önde, Cumhur İttifakı öndeydi.” dedi.
Sağlıklı bir halde ikinci cinse gidilmesinde Anadolu Ajansının kıymetli bir rolü olduğunu söz eden Öztürk, İmamoğlu ve Yavaş’ın açıklamaları nedeniyle tüm mecralarda tartışmalar yaşandığını fakat Anadolu Ajansının datalarının YSK bilgileriyle örtüşmesi nedeniyle bu tartışmaların sonuçlandığını kaydetti.
Öztürk, 14 Mayıs gecesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimin ikinci tipe kaldığı açıklamasından evvel Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın üç sefer kameralar karşısına geçip seçimi kazandıkları tarafında kamuoyunu manipüle edici açıklamalar yaptığını lisana getirdi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP genel lider yardımcıları ve Millet İttifakı adaylarının ise bu süreçte görünmediklerini anlatan Öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Millet İttifakı’nın Sayın Kılıçdaroğlu’ndan sonra en büyük iki cumhurbaşkanı adayı vardı. Birisi Mansur Yavaş, oburu Ekrem İmamoğlu. En son 2019 Lokal Seçimleri’nde Ankara’yı ve İstanbul’u kazanmış aktör olarak öndeydi. Daima bu iki ismin toplumsal karşılığı olduğu istikametinde propaganda da yapıldı bu seçime kadar. Hatta Sayın Akşener’in masayı terk edip geri dönmesinde iki aktörün yeniden rolü olmuştu ve iki aktör cumhurbaşkanı yardımcılığı misyonu verilecek diyerek masaya oturtulmuştu. Sayın Akşener bu kaideyle geri dönmüştü. İki aktörün toplumsal karşılığı olduğu varsayımıyla onları o gece öne çıkarttılar. Burada iki şeyi düşünmemiz lazım. Yalnızca toplumsal karşılıkları olduğu için değil, tıpkı vakitte iki aktörün bundan sonraki siyasette, CHP’de kendilerine rol biçtiklerini de düşünüyorum. Yani 2028’e de bir hazırlık yaptıklarını düşünüyorum. Birisinin CHP’nin başına geçmek istediğini, başkasının de cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini düşünüyorum.”
“MANİPÜLASYONU İMAMOĞLU YAPTI, YAVAŞ YAPTI, CHP YAPTI”
Öztürk, “Anadolu Ajansı manipülasyon yapacak’ diye tezvirat yaptılar. Anadolu Ajansının bilgileriyle YSK’nın dataları ve hatta Anadolu Ajansının bilgileriyle CHP tarafından fonlanan ANKA’nın dataları örtüşüyor. O vakit manipülasyonu kim yaptı? Ekrem İmamoğlu yaptı, Mansur Yavaş yaptı, CHP yaptı.” ifadelerini kullandı.
Muhalefet tarafından YSK, TÜİK ve Anadolu Ajansı üzere devlet kurumlarının yıpratılmaya çalışıldığını, bu kurumların yöneticilerinin vakit zaman maksat gösterildiğini belirten Öztürk, buna karşın AA’nın misyonunu layıkıyla yerine getirdiğini kaydetti.
“DOĞRU SÖYLEMEDİKLERİ, SONRADAN ORTAYA ÇIKAN BÜTÜN BİLGİLERLE NETLEŞMİŞ OLDU”
Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Muharriri Mehmet Acet de dataları Yüksek Seçim Şurasının açıkladığı seçim sonuçlarıyla teğe bir örtüşen Anadolu Ajansının tartışmaya mahal vermeyecek halde başarılı bir çalışma yürüttüğünü söyledi.
Acet, “İki belediye liderinin, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun seçim akşamı sandıklarda oy sayım sürecinin devam ettiği birinci saatlerde çıkıp, ‘Seçimi kazanıyoruz’ biçiminde açıklama yapmalarının hiçbir maddi desteğinin olmadığı bütün maddi desteklerin kendilerini yalanlamasıyla ortaya çıktı. Demek ki bir dataya, bilgiye dayalı olarak değil, büsbütün manipülasyon maksadıyla seçim akşamı oy sayım sürecini devam ettiği saatlerde manipülasyon gayesiyle o açıklamaları yaptıkları ortaya çıkmış durumda. Hakikat söylemedikleri, sonradan ortaya çıkan bütün bilgilerle netleşmiş oldu.” diye konuştu.
Burada siyasi bakımdan net bir etik sorunla karşı karşıya olduklarına değinen Acet, “Bu iki belediye liderinin da kamuoyunu yanlış bir formda manipüle ettikleri için özür dilemeleri gerekir diye düşünüyorum.” sözlerinde bulundu.
Newsweek mecmuasının “Erdoğan’a diktatör demeyin, diktatörler ikinci cinse kalmaz” başlıklı yazısını işaret eden Acet, şunları kaydetti:
“Cumhur İttifakı paydaşları, cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Erdoğan ve AK Parti bu sonuçları seçmen iradesine de hürmet duyacak biçimde büyük bir olgunlukla karşılamışlardır. Rastgele bir sonucu, birinci tıpta tam sonda olmasına karşın, bunu zorlayarak birinci çeşitte seçimleri bitirmeye dönük rastgele bir teşebbüste bulunmamışlardır. Geçersiz oylara dönük itirazlar yapılıp tekrar sayımı kelam konusu olsaydı tahminen bu oylarda bir değişim kelam konusu olabilirdi. Bunu bilemeyiz fakat sonuçta, her durumda sandıktan çıkan sonuca büyük bir olgunlukla hürmet duyulduğunu gösteriyor.”
ÇELİK: “İMAMOĞLU’NUN GECE YARISINA KADAR YAPTIĞI AÇIKLAMALAR ASLINDA MANİPÜLASYONMUŞ”
Yeni Şafak İnternet Yayın Direktörü Ersin Çelik ise, muhalefetin algı çalışmalarına seçim öncesi başlandığını, Anadolu Ajansının da bu doğrultuda amaç alındığını söyledi.
Yüksek Seçim Konseyi (YSK), Anadolu Ajansı, CHP ve AK Parti’nin sandık sonuç tutanaklarını sistemlerine girerek seçim sonuçlarını duyurduğunu belirten Çelik, CHP’nin müşahitleri aracılığıyla yaptığı çalışmasını ANKA Haber Ajansı ile ortaklaşa yürüttüğünün anlaşıldığını kaydetti.
14 Mayıs seçimlerinde resmi sonuçları açıklayan YSK ile öteki kurumların açıkladığı sonuçların birbiriyle örtüştüğünü söyleyen Çelik, “Bu seçimlerde sonradan şunu gördük ki Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nun gece yarısına kadar yaptığı açıklamalar aslında manipülasyonmuş. CHP Genel Lideri ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Öndeyiz’ tweetinin yeniden bir algı oluşturulmak üzere atıldığını, paylaşıldığını sonradan gördük. ANKA saat kaçta, hangi adayın ne kadar oy aldığını sistemlerinde bilgi olarak gösteren bir excel tablosu paylaştı. Bu çok şeffaftı. ANKA’yı bu bahiste tebrik ediyorum.” diye konuştu.
ANKA Haber Ajansı’nın yayımladığı tablodan yola çıkarak, data gazeteciliği yapmaya çalışıp “Direkten dönmüşüz” başlıklı bir yazı kaleme aldığını aktaran Çelik, şunları kaydetti:
“ANKA’nın excel tablosu üzerinden bir karşılaştırma yaptım. Tabloya baktığımızda saat 17.00 prestijiyle adaylara bir data girişi olmuş ve Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 80’lerden fazla bir oranla giriş yapıyor. Cumhuriyet Halk Partisinin yüksek oy alabileceği noktalardan birinci dataya girerseniz yüzde 80’le, 90’la açarsınız. Bu türlü bir formül izlenmiş. Bunu gördük. Lakin Türkiye’nin bütün noktalarından ANKA’nın sistemine girildikçe iş aksiye dönmeye başlamış. Bir saat sonra Kemal Kılıçdaroğlu geri düşmüş. Hatta saat 19.00’da Recep Tayyip Erdoğan yüzde 50’nin üzerine çıkmış ANKA’nın sisteminde. Yani Erdoğan kazanıyor görünüyor. Ama saat 19.46’da bir şey olmuş. ANKA’nın 5 dakikada bir, 3 dakikada bir güncellediği verisi 18 dakika boyunca durmuş. Bu 18 dakikada da iki şey olmuş. Birincisi Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Öndeyiz’ açıklaması yapmış. Lakin o ANKA’nın 19.46’daki sonucu şu: Recep Tayyip Erdoğan yüzde 50’nin üzerinde bir oy almış, Kemal Kılıçdaroğlu da yüzde daha 44 olmamış. Ancak 18 dakikada ‘Öndeyiz’ açıklaması yapıyor Kemal Kılıçdaroğlu. Sonra ANKA’ya yeni data giriliyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın oyu yüzde 50’den 47’ye düşüyor, Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyu da yüzde 45’ten yüzde 47’ye çıkıyor. Aslında yapılan açıklamalarla hiç uyuşmuyor.”
“O GECE SABAHA KADAR BİR MANİPÜLASYON YAPILDIĞI ÇOK NET FORMDA ORTADA”
14 Mayıs gecesi muhalefet kanadındaki siyasalların açıklamalarına dikkati çeken Çelik, DEVA Partili İdris Şahin’in bir yayında “Aslında biz CHP Genel Merkezi’ndeydik ve saat 20.00’de sonuçların ne olduğunu görmüştük” diye bir açıklama yaptığını, daha sonra Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın üç sefer kameralar karşısına geçtiğini, bir defa de görüntü paylaştıklarını aktardı.
Çelik, iki kere canlı yayın yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise saat 03.00 sıralarında seçimin ikinci cinse kaldığına ait açıklama yaptığını anlattı.
Son olarak CHP’de bilgi sistemini kuranlardan biri olan Sedat Doğan’ın “Linkedin” hesabından oyları sayamadıkları, sonuçları tutturamadıkları ve sistemlerinin çöktüğü açıklamalarına reaksiyon gösterdiğini, bu argümanları yalanladığını vurgulayan Çelik, “Bu bir isyan açıklaması birebir vakitte. ‘Hayır biz çok hakikat bir sistem kurduk ve saat 21.00’de YSK’nın bir gün sonra açıkladığı sonuçları biz görmüştük, bunu herkes biliyordu.’ diyor. Buradan da bir sağlama yaptığımızda, o gece sabaha kadar bir manipülasyon yapıldığı çok net halde ortada.” değerlendirmesini yaptı.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun seçimden sonraki günlerde çıktığı yayınlarda “Yanılmışız” diyerek kendisini savunmaya çalışmasına da değinen Çelik, “Böyle bir rahatlık olamaz. Bu şu demek: Sabaha kadar kamuoyunu, seçmenleri, taraftarlarını, oy veren insanları oyalamak, meşgul etmek, bir beklenti oluşturmak ve aslında yenilgisi, seçim hezimetini de bir halde perdelemek üzere bir çalışma yapılmış.” ifadelerini kullandı.
Çelik, İmamoğlu’nun daha sonra katıldığı bir televizyon programında “İlk tıpta kazanırız noktasında değildik.” formundaki açıklaması ile insanları seçimlerden evvel kandırdıklarını itiraf ettiğini, bu açıklamanın CHP anketlerinin de çarpıtma olduğunun göstergesi olduğunu lisana getirdi.
Az bir farkla yüzde 50 barajının altında kalan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ikinci tipi işaret ettiğinin altını çizen Çelik, Kılıçdaroğlu’nun 49,5 oranında oy alması halinde muhalefetin Erdoğan üzere bu sonucu kabullenmeyeceğini, taraftarlarını sokağa çıkabileceklerini düşündüğünü söyledi.
Çelik, aslında o potansiyelin var olduğunu, onun davetlerinin yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Twitter’da da eş vakitli ‘Öndeyiz’ açıklamaları yapılırken, ‘Hadi sokağa çıkalım, kutlayalım, kazanıyoruz, kazandık, ilan edelim’ tweetleri atılmaya başlanmıştı. Ben ‘Direkten dönmüşüz’ derken, bunu kastediyorum. Yani bir hazırlık olduğu aşikâr. Birtakım emniyet kaynaklarından da benzeri bir istihbarat vardı, sokakları o gece karıştırmaya yönelik. Artık 28 Mayıs’a gidiyoruz. Yeniden sandık üzerinden, seçmen üzerinden, datalar üzerinden birtakım tartışmalar çıkarılmaya çalışılıyor. Lakin burada Anadolu Ajansının çok şeffaf olduğunu kendi sistemleri üzerinden itiraf etmiş oldular. ANKA, Anadolu Ajansını doğruladı, bu işin hakkıyla yapıldığını gösterdi. Yüksek Seçim Şurası gösterdi.”
