AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hamza Dağ, TV100 canlı yayınında seçim gündemine dair açıklamalarda bulundu.
Hamza Dağ’ın açıklamaları şöyle:
“BİZİM BİRİNCİ TIP VE İKİNCİ TIP ORTASINDAKİ TELAFFUZDA BİR FARKIMIZ OLMADI”
Bizim birinci tıp ve ikinci çeşit ortasındaki telaffuzda bir farkımız olmadı. Kampanyamızı kurgulamış olduğumuz sistem birebir formda devam etti. ‘Türkiye Yüzyılı başlıyor’ söylemi ile başlattık ve doğruluk üzerine kurguladık. ‘Doğru adam, hakikat zaman’, ‘doğru adımlarla yola devam’ sloganları üzerine yoğunlaştık. Doğruluk üzerine kurguladığımız bir kampanya süreci ortaya koyduk.
“İKİNCİ TIBBIN ÖZELLİĞİ, BİRİNCİ ÇEŞİTTE PALAVRA YANLIŞ ANKETLER YAYINLAYAN FİRMALAR BURADA SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ”
Cumhur İttifakı ezici bir çoğunlukla TBMM’de çoğunluk elde etti. Rakibimiz partilerin bir birden fazla milletvekili kaybetti. Bizim de milletvekilinde düşüş oldu lakin Cumhur İttifakı açısından çoğunluğu aldığımız bir süreç oldu. Karşımızda 7-8 partiye karşı yapmış olduğumuz gayrette 5 puan farkıyla birinci tipi bitirdik. 50+1 sebebiyle seçimler ikinci tipe kalmış oldu. 2 hafta boyunca birinci tıptaki üzere çalıştık. Maç baştan başlıyor dedik. İkinci tıbbın özelliği, birinci cinste palavra yanlış anketler yayınlayan firmalar burada sessizliğe büründü. Bir ekip şeyleri muhalefet görünür kılmamıştı. Bunlar açığa çıktı. Kendilerinin 5-6 puan önde olduğunu ortaya koydukları konuların bu türlü olmadığı ortaya çıktı.
“İTTİFAK İÇİNDE BİR EKİP GEÇİŞLERİN OLDUĞUNU GÖREBİLİYORUZ”
Cumhur İttifakı’nın aldığı oy oranı bir evvelki seçime nazaran 3 puan düşüşte görünüyor. Vilayet il nasıl bir durum ortaya çıktı istikametinde bir tahlile tabi tutmak gerekli. Anketlerden fazla saha yoklamaları, detaylı araştırma dediğimiz çalışmalar yapacağız. İttifak içinde bir ekip geçişlerin olduğunu görebiliyoruz. Bunların sebeplerini vilayet il çıkartacağız. Temel uğraşımız 28 Mayıs’ta Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtirmemiz.
“BU ÜLKE BUNU HAK ETMİYOR”
Sinan Beyefendi, cumhurbaşkanımızla yaptığı görüşmede, açıklamalarında ilkesel noktada olduğunu çok net bir formda ortaya koydu. Türk Devletleri Teşkilatı, Karabağ, Doğu Akdeniz, Mavi Vatan hususlarında ortaya koymuş olduğumuz siyasetin bu kararın verilmesinde temel nokta oluşturması itibariyle değerlidir. Bir tarafta prensipler üzerinden yürütülen bir ittifak, ne yazık ki ‘ne vereyim abime’ dönüşen bir durum var. Bu ülke bunu hak etmiyor.
“MİLLET BUNLARLA DALGA GEÇMEYE BAŞLADI”
(Kılıçdaroğlu’nun vatandaşlara gönderdiği SMS) Muhalefetin vaatlerinin rasyonel bir tarafının olmadığı belirli. SMS ile atılan bir ekip vaatler. Millet bunlarla dalga geçmeye başladı. Siyasetin düzeyini bu kadar düşürmeye kimsenin hakkı yok. Pazar günü biz kazandığımızda kimse kaybetmeyecek. Türkiye siyaseti Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmuş olacak.
“SİYASİ PARTİ, ADAY GERİDEYSE BU TÜRLÜ İŞLER YAPAR”
(Kılıçdaroğlu’nun kredi kartı vaadi) Kılıçdaroğlu 2. çeşitte vaatlerinin bir birçoklarını unuttu. Direkt milliyetçi bir telaffuz içine girdi. Buradan bir sonuç alacağını düşünmeye başladı. Vaatleriyle uğraşacak vaktimiz yok. Ben Kılıçdaroğlu’nun 2 yıldır, palavra, afaki kelamlarını takip etmekten yoruldum. Yaptığım paylaşımda Kılıçdaroğlu’nun vaadi üzerine bu türlü bir ironi yapmak istedim. Cumhurbaşkanı adayının bu kadar insanın bilgilerine ulaşıp bunu kullanıyor olması asıl problem. Vatandaşlarımızın Kılıçdaroğlu hakkında kabahat duyurusunda bulunduğunu biliyoruz. Biz KVKK diye kanun çıkarttık. Özgürler konusunda şeyler söylüyorlar ancak insanların şahsî bilgilerine nasıl ulaştılar? Birebiri İzmir’de yaşandı. Tunç Soyer kendi sesini kaydedip insanlara seslendi. Gördüğüm herkes buna tepkiliydi. Siyasi parti, aday gerideyse bu türlü işler yapar.
Birçok yerde ‘terör bitecek’ diye pankart asmışlar lakin FETÖ, PKK terörü bitecek diyemiyorlar. Bunlar 14 Mayıs’ta bunun siyasal bedelini ödediler, 28 Mayıs’ta da ödeyecekler. Tarihte onların peşini bırakmayacak.
(Kılıçdaroğlu’nun videoları) Bunların sandıkta tesiri olmayacak. Siyaset tutarlılık gerektirir. Bu işlerin tamamı dostlar alışverişte görsün biçiminde…
Depremin yaralarının sarılmasına devam edilecek. Hastane ve konutların üretimi devam ediyor. Önümüzdeki devirde güçte dışa bağımlılığımızı bitireceğimiz bir devir olacak.
“SADECE KELAM SÖYLÜYORLAR”
Zafer Partisi 7 ay evvel 8 milyon mülteci diyor, bugün 13 milyon diyor. Aklına ne geliyorsa söylediği bir durum var. Göç Yönetimi Başkanlığı hepsinin sayılarını açıkladı. Başka siyasi partiler yalnızca kelam söylüyor. Biz nasıl bir siyaset izleyeceğimizi söylüyoruz. İnançlı bölgede yaptığımız briket konutlarla sürecin yürütüleceğini söylüyoruz.”
