Bünyesinde savunma, havacılık ve uzay teknolojileri sanayindeki 938 firma ve 26 üniversitenin yer aldığı Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği’nin (SAHA) 5’inci Olağan Genel Konseyi İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen şuraya, SAHA İstanbul İdare Konseyi Lideri Haluk Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcıları ile birlikte pek çok kişi katıldı.
Burada konuşan Haluk Bayraktar, Türkiye’nin son yıllarda yapılan çalışmalarla teknolojiyi tüketen ülke konumundan geliştiren ülke konumuna geçtiğini belirtti. Bayraktar, bu ivmenin kaybedilmemesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayarak, kendilerinin de güçlü ve müreffeh Türkiye için çalışmaya devam edeceklerini söz etti.
“AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ HALİNE GELEREK ÜLKEMİZE GÜÇLÜ BİR TAKVİYE VERMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Genel heyetin açılışında konuşan SAHA İstanbul İdare Heyeti Lideri Haluk Bayraktar,
“Bundan 8 yıl evvel İstanbul için yola çıkarken amacımız; savunma sanayine, özel kesimimizin dinamizminin getirilmesi, ulusallığın artırılması ülkemizin kritik teknolojilere kavuşturulması, maliyet faal ve sürdürülebilir bir savunma sanayi ekosistemi oluşturabilmekti.
Şükürler olsun, bugün 26’sı üniversite olan toplam 938 üyemiz ile Avrupa’nın en büyüğü haline gelerek ülkemize güçlü bir takviye vermek için çalışıyoruz. Başlangıçtaki amaçlarımıza adım adım ulaşarak faal bir sanayi ve akademi işbirliği ile çalıştığımız kesimlerde sürdürülebilir bir ekosistem inşa etmeye ve katma bedelli teşebbüslerin yolunu açmayı sürdürüyoruz” dedi.
“TEKNOLOJİYİ TÜKETEN ÜLKE DURUMUNDAN, GELİŞTİREN ÜLKE POZİSYONUNA GEÇTİK”
Savunma endüstrinin tüm dünyada sivil teknolojilerin itici gücü olduğunu söyleyen Bayraktar,
“Bugün hayatınızı kolaylaştıran internet, cep telefonu, global konumlama sistemi üzere birçok teknoloji bu alandaki çalışmalar sayesinde hayata geçmiştir. Lakin daha değerlisi, savunma sanayi ülkelerin bağımsızlığını kuvvetlendirecek en kıymetli ögedir. 2000’li yılların başında siyasi iradenin çizdiği, ulusallaşma vizyonuyla birlikte ülkemize yüksek teknolojiye sahip çok değerli teknolojiler ve platformlar kazandırdık.
Yüksek teknolojiyi tüketen ülke konumundan, geliştiren ülke pozisyonuna geçerek bugün dünya çapında dikkat çeken insansız hava araçları, savaş gemileri, jet motorlu uçaklar, kıymetli kabiliyetlere sahip kara araçlarının envantere kazandırılmasına katkı sağladık.
Yakaladığımız bu ivmenin kaybedilmemesi, cumhuriyetin birinci yıllarındaki Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre, Nuri Killigil üzere girişimcilerin yaşadıklarının tekrar etmemesi, ihtilal otomobillerinin unutmak istediğimiz bir akıbetinin bir daha bu topraklarda yaşanmaması için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız.
Her alanda paradigma değişimine odaklanmalı, imkansız denileni yapmayı, güçlü bir Türkiye’yi gelecek yüzyıla taşıyacak takımları dışarıda aramayı bırakmalı ve daha da değerlisi gençlerimizin gücüne güvenmeliyiz” diye konuştu.
İHA ÇALIŞMALARI BAŞLANDIĞINDA YERLİ YERSİZ ALAYLARLA KARŞILAŞTIKLARINI BELİRTTİ
Bayraktar, insansız hava aracı üretim süreçlerinin gelişiminden bahsederek,
“Bundan 20 yıl evvel terörle gayret bölgesinde, Gabar Dağları’nda ülkemizin birinci ulusal güdüm sistemi olan Bayraktar Küçük İHA’yı geliştirirken ve onu oralarda uçururken kendi Mehmetçiğimiz ‘bunu Türkler mi yaptı’ diye bize soruyordu.
“İstanbul semalarında havacılık tarihinde birinci olacak formasyon uçuşları gerçekleştiriyor.”
Bugün ise dünyanın en gelişmiş insansız savaş uçağı, Bayraktar Kızılelma, Teknofest 2023’te İstanbul semalarında havacılık tarihinde birinci olacak formasyon uçuşları gerçekleştiriyor. Atatürk Havalimanı’nda tüyleri diken diken izleyen milyonlarca vatandaşımızdan biri dahi artık ‘bunu Türkler mi yaptı’ diye sormuyor. Zira toplum olarak yüksek teknoloji geliştirme konusunda özgüven kazandık.
Aynı halde insansız savaş uçağı çalışmalarımıza başladığımızda maalesef ülkemizde yerli yersiz alaylarla karşılaşırken dünyada ise bunun tam aykırısı bir durum yaşandı. Savunma ve havacılık alanının değerli otoriteleri geliştirmeye başladığımız projeyi küçümsemekten çok hangi kabiliyetlere sahip olabileceğini, Bayraktar TB-2 SİHA’larımızın başardığı üzere muharebe konseptlerinde hangi doktrinler değişiklikleri gerçekleştirilebileceğini tartıştı.
Konunun uzmanları da artık bu topraklardan yüksek teknolojide en uygununun çıkacağına ikna oldu. Birçok ülkenin karar vericileri Türkiye modelini örnek hadise olarak incelediklerini bize açıkça tabir ediyor” halinde konuştu.
“BU NOKTADAN GERİYE GİTME ÜLKEMİZ İÇİN MÜMKÜNLÜK DAHİLİNDE BİLE OLAMAZ”
Haluk Bayraktar,
“Bu noktadan geriye gitme ülkemiz için mümkünlük dahilinde bile olamaz. Biz tarafımızı ileriye çevirdik, gözümüzü yükseklere diktik. Ömrümüz vefa ettikçe güçlü ve müreffeh Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.
Bu vesileyle ulusal teknoloji atılımının kıymetli bir bileşeni olan SAHA İstanbul’da büyük özveriyle çalışan tüm arkadaşlarıma, idare takımına teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum” tabirlerini kullandı.
SAHA İstanbul İdare Şurası Lideri Haluk Bayraktar, konuşmasının akabinde iştirakçilere bir sunum gerçekleştirdi. Programın sonraki kısmı ise basına kapalı olarak devam etti.
