-
Haber7 – ÖZEL
27 Haziran günü başşehir Paris’in banliyösü Nanterre‘de 17 yaşındaki Nahel M. isimli gencin Fransız polisi tarafından katledilmesinin akabinde ülke karıştı.
Nahel’in vefatına reaksiyon gösterenler, farklı kentlerde sokağa çıkarak protesto şovlarında bulundu. 6 gündür süren olaylar, ülke geneline yayılmış durumda.
Fransa’daki olayları yakından takip eden Gazeteci Fatih Karakaya ve Gazeteci Mehmet Ardıç mevzuyla ilgili Haber7’ye açıklamalarda bulundu.
KARAKAYA: FRANSA HÜKÜMETİ PROVOKE EDİYOR
Haber7‘ye yaptığı değerlendirmede Fransız polisi tarafından öldürülen gencin cenazesinin defnedildiği günün sakin geçtiğini söz eden Fatih Karakaya, “Biraz sakinleşti lakin her şey yine alevlenmesi için bir kıvılcıma bakıyor. Bir olay olur mu? Hükümet tarafından bir açıklama gelir mi? Hükümet tarafından da bazen çok provokatif açıklamalar geliyor. Bu tıp provokatif açıklamalar da olayları körüklüyor.” tabirinde bulundu.
SİVİL POLİSLER, HALK DAYANAĞINI DÜŞÜRMEK İÇİN OLAYLARI TIRMANDIRIYOR
Sivil polislerin aksiyoncu üzere davranıp halk dayanağını düşürme maksadıyla halkın yansısını çekecek hareketler düzenlediğini belirten Karakaya, “Sarı yelekliler ve emeklilik yasası protestolarında da gördük. Protestolar sırasında kamuoyunun reaksiyonunu çekecek bir olay oluyor. Akıl mantığa sığmıyor. Birileri okul yakıyor. O okula giden beşerler o mahallenin çocukları. O okulu yakmanın kazandırdığı bir durum yok. Okul yakılıyor, esnaf yağmalanıyor, o mahallelinin araçları yakılıyor. Nereden geldiği ve kimler tarafından yapıldığı muhakkak olmayan bu cins aksiyonlarda göstericiler sorumlu tutuluyor. Bana nazaran yeniden bu tıp aksiyonlar daha da tırmandırılacak.” diye konuştu.
TEPKİ ÇEKEN AKSİYONLAR SONRASI KANUNLARI DAHA KOLAY GEÇİRİYORLAR
Macron hükümetinin bu tıp hareketleri tırmandırarak Fransızların kabul etmediği maddeleri geçirdiğini belirten Karakaya, “Samuel Paty hareketinde olduğu üzere Fransa hükümeti kimsenin itiraz edemeyeceği halde Avrupa’daki demokrasi ve özgürlük anlayışına ters maddeleri geçirdi. Bir yasa daha geçti Fransa’da. Gazetecilerin telefonuna casus programı yüklemek yasal hale getirildi. Bir vatandaşın kamerasını ve mikrofonunu açmak özgür. Olağan koşullarda bu yasalar reaksiyon görüyor lakin yağma yakıp yıkma olayları olunca beşerler bunları durdurmak için bu yasalar lazım diye ses çıkarmıyor. Bana nazaran, bu olaylar biraz daha çığırından çıkacak ve Fransa hükümeti bu tıp özgürlüğü kısıtlayan maddeleri tekrar çok kolay bir halde geçirecek. ”dedi.
BU 2 OLAY TÜRK MEDYASINA YANSIMADI!
Fransız istihbaratı ve sivil polislerin şovları sabote ettiğini kaydeden Karakaya, şunları söyledi:
OHAL MADDELERİNİ BU TIP AKSİYONLARLA PARLAMENTODAN GEÇİRDİ
Önceki aksiyonları fırsat bilen Fransa hükümeti tarafından OHAL maddelerinin olağan kanunlara eklemlendirildiği kaydeden Karakaya, “OHAL ilan edilmesine gerek yok. Geçtiğimiz devirlerde OHAL kanunları olağan maddelerin içerisine eklendiği için hükümetin eli her halükarda güçlü. Daha evvelki protestolarda kanunların içerisine eklemlenen OHAL maddelerinin suiistimal edileceği söylenmişti ki, o denli de oldu.” sözünde bulundu.
FRANSIZ POLİSİ, 2022’DE 22 KİŞİYİ KATLETTİ
Fransa’da polise 2017’de silah kullanma yetkisi verildiğini vurgulayan Karakaya, “Biz şu anda Nahel’i konuşuyoruz lakin daha 2 hafta evvel bir diğer çocuk polis tarafından öldürüldü. Bu ikinci çocuk. 2022 yılında 22 kişi sadece polis ihtarında durmadığı için öldürüldü. 2017’den itibaren ‘dur’ denildiği vakit durulmayınca polise silahını kullanma yetkisi verildi.” dedi.
POLİS SİLAH KULLANMA YETKİSİNİ SUİSTİMAL EDİYOR
Polisin bu yetkiyi suiistimal ettiğini ve tutanaklara palavra sözler eklendiğini kaydeden Karakaya, şu tabirlerde bulundu:
NAHEL’İ VURAN POLİS İÇİN 500 BİN EURO’YU AŞKIN BAĞIŞ TOPLANDI
Fransızların genci vuran polis için bağış kampanyası düzenlediğini ve 500 bin euro’yu aşkın bir para toplandığını belirten Karakaya, şöyle konuştu:
“AVRUPA BAHARINA DAHA VAR”
“Buradan bir Arap baharı çıkmaz” diyen Karakaya, Müslümanların ötekileştirildiğini belirtti. Karakaya, şunları söyledi:
MÜLTECİLERİN KIYASLANMASI YANLIŞ
Türkiye’deki mültecilerle yapılan kıyasın hakikat olmadığını belirten Karakaya, şu tabirlerde bulundu:
ARDIÇ: VICTOR HUGO’NUN KELAMLARI PROTESTOCULARIN SEMBOLÜ OLDU
Gazeteci Mehmet Ardıç, Haber7’ye yaptığı değerlendirmede, Fransa’daki olayların hala sürdüğünü lisana getirdi. Ardıç, “17 yaşındaki genç Nahel’in Fransız polisi tarafından öldürülmesi sonrasında Fransa’da büyük bir protesto başladı. Başta öldürüldüğü ilçe Nanterre olmak üzere, Marsilya, Lyon, Paris, Strasbourg, Metz, Grenoble ve daha kaç kentlerin insanları dayanak için ayağa kalktı. Polisin şiddetine şiddetle yanıt veren Fransız halkına cevaben Paris’in ve Fransa içinde 45 ilçede ve kentte inanılmaz hal ilan edildi.” dedi.
Victor Hugo’nun kelamları protestocuların sembol sloganı olduğunu belirten Ardıç, “Ünlü Fransız müellif Victor Hugo’nun yazdığı kelam protestolarına ışık oldu; ‘Police partout, justice nul part!’ Yani; ‘Polis her yerde, adalet hiç bir yerde.’” sözünde bulundu.
AİLELERE YAPILAN TEHDİT HALKI KIZDIRDI
Macron’un tehdidini Fransız halkını kızdırdığını belirten Ardıç, “Olaylar devam ederken Fransa Adalet Bakanının aileleri tehdit etmesi gündem bomba üzere düştü. Dupond-Moretti, ‘Çocuklarıyla ilgilenmeyen, onları, nereye gideceklerini bilerek geceleri dışarıya bırakan ebeveynler, 2 yıl mahpus ila 30 bin euro para cezası ile karşı karşıya kalacaklar.’ dedi. Bu kelamlar Fransız halkının yansısını çekti.” biçiminde konuştu.
FRANSADAKİ GÖÇMEN KÖKENLİLER İLE TÜRKİYE’DEKİ MÜLTECİLER KARŞILAŞTIRILAMAZ
Fransa’daki göçmen kökenlilerle Türkiye’deki mültecilerin karşılaştırılmasının hakikat olmadığını vurgulayan Ardıç, şu sözlerde bulundu:
“Avrupa’da bulunan yabancıların sosyolojik yapısıyla Türkiye’de bulunan mülteciler karşılaştırma yapılamaz. Bir öbür yandan Fransa’da bulunan göçmenlerin daha evvelce ülkelerinden geldiğini unutmamak lazım. Buna örnek olarak en son Cezayir’de ulusal maçlarına Fransa hesap vereceksin cümlesini tekrar eklemeleri örnek gösterilebilir. Bizdeki mültecilerin ise Türkiye’ye karşı bir vefa borcu var.”
