Millet İttifakı’nın ve HDP’nin cumhurbaşkanı adayı olan CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı 13. seçim yenilgisi sonrası, muhalefette hem kendisine hem de Millet İttifakı’nın öteki başkanlarına karşı değişim rüzgarı başladı.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in partilerinde giderek yükselen değişim ve istifa seslerine karşın koltuklarını bırakmamalarına tenkitler sürüyor.
Gazeteci Fatih Portakal, muhalefet başkanlarının “koltuk sevdasına” yönelik reaksiyonlarına bir yenisini daha ekledi.
Portakal, toplumsal medya hesabından yaptığı son paylaşımında şu tabirlere yer verdi:
Son seçimden hem gazeteci hem bir seçmen olarak çıkardığım dersleri paylaşmak istiyorum:
-Kendi doğrularımı söylemeye devam…
-Bagajım yok eyvallahım yok…
-Değerlendirirken her şey akılcılık değilmiş,
-bu ülkede duygusal bakış açısı da önemli…
-yazacağım konuşacağım tekrar, ancak millet sorgulasın diye özel bir çabam olmayacak. Bana ne!
-Anket şirketlerini defterimden siliyorum. Artık araştırmalarına bakmayacağım, paylaşmayacağım.
-Artık kerhen -istemeye istemeye- oy vermeye son veriyorum.
-Aklım ve gönlüm hangi parti derse oyum ona…
“Muhalefette demokrasi olmadığını gördüm”
-İktidardaki ismin ve takımın koltuk sevdasının büyüklüğünü anladım. Kaybetmemek için her şeyi yapabilme kapasiteleri var.
-Muhalefet partilerinde demokrasi olmadığını gördüm. Biliyordum da, tahminen diyordum. Onlarda da parti koltuğunu kaybetmeme hırsı var.
-Kesinlikle oy vermeyeceğim önderler aşikâr: baskıcı Erdoğan, Bahçeli ikilisi seçim kaybedip gitmeyi bilmeyen hala koltuklarında oturan Akşener, Kılıçdaroğlu cifti, güvenilmeyecekler sınıfında yer alan Oğan ve İnce isimleri artık listemde yoklar.
-İsmini yazmadıklarım var, onları destekleyeceğim manasını çıkarmayın. Vakti geldiğinde su yolunu bulur.
-sandığa hiç küsmedim, birebir heyecanla gitmeye devam.