Kıbrıslı Rumların yeni lideri Hristodulidis’in Kıbrıs meselesi konusundaki açıklamalarını eleştiren vatandaşlar, KIBRIS’a konuştu:
ÖZEL HABER – Sedef BOŞNAK/Kardelen GÖKSU VATANDAŞTAN RUM LİDERE VETO… Rum Lider Nikos Hristodulidis’in Kıbrıslı Türklerin egemenliğini kabul etmemesi, Türk askerinin adadan gitme talebi, çözüm müzakerelerinin AB çatısı altına çekilmesi gibi isteklerine Kıbrıslı Türklerden tepki geldi. Vatandaşlar, Rum liderin bildik söylemlerini eleştirdi. “TÜRK ASKERİ KALMALI…” Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın egemenlik ve eşitlik konusundaki net tavrını sürdürmesini isteyen vatandaşlar, Türk askerinin adadan gitmesi durumunda geçmişte yaşanan acıların tekrarlanabileceğine vurgu yaptı, askerin gönderilmesine asla izin vermeyecekleri mesajını verdi. Vatandaşlar, Kıbrıslı Rumların yeni lideri Nikos Hristodulidis’in, Kıbrıs meselesi konusundaki açıklamalarını eleştirdi ve Kıbrıs’ta egemenlik ve eşitlik istediklerini söyledi. Türk askerinin adadan gitmesine izinleri olmadığını söyleyen vatandaşlar, egemenlikten de asla taviz verilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Rumların Kıbrıs Türklerle bir çözüme ‘evet’ demeyeceğine inandıklarını söyleyen vatandaşlar, bunu daha önce yaşadıklarını kaydederek, artık KKTC’nin her anlamda güçlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. KIBRIS’a konuşan vatandaşlar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın görüşme sürecinde net tavrından taviz vermemesini ve Kıbrıs müzakerelerinde masaya iki eşit egemen halkın varlığını kabul etmeden oturmamasını istedi ve şöyle konuştu: Sezer Delideniz: “Kıbrıslı Türk olarak, Rumların boyunduruğu altına girmeyi asla kabul etmem. Sayın Ersin Tatar taviz vermemeli. Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olması her iki taraf için en ideali. Kıbrıslı Rumların yeni lideri taviz vermezse, masaya oturtulmasın. KKTC ekonomik bakımdan güçlendirilsin, AB tarafından kabul görsün. Derdimiz bu. Aksi halde ülkede var olan işsizlik daha da artacak. Beyin göçü çoğalacak. Ülkede yaşanan sıkıntılar ortada. Çözüm için tedbir alınıp harekete geçilsin. İskele Dubai oldu. O bölge de zenginleşti. Turizm canlandı, esnaf güçlendi. Kendi ayaklarımızın üzerinde durma zamanı geldi. Çözüm çözüm diye diye yıllar geçti. Sonuç hiç. Ben Rumlar’la iç içe yaşamayı istemem. Herkes kendi tarafında kalsın. 1974 öncesi yaşananların tekrarını yaşamak istemiyorum. Çok zorluk, acı çektik. Bizi tüm dünyanın taşıdığı, bağımsız ve kendi sınırlarımız içerisinde yaşam sürdürdüğümüz bir ülke istiyoruz.” Esat Dünki: “1 Ağustos 1571’den bu yana Kıbrıs’ta iki egemen halk yaşıyor. Kıbrıslı Türkler var olduğu sürece KKTC var olmaya devam edecek. Yeni Kıbrıs Rum liderinin açıklamaları kabul edilemez. Saçmalıktır. Egemen eşitlik olmazsa anlaşma da olmaz. Müzakere sürecinde Kıbrıslı Rumların tavrı ortada. Yıllardır süren görüşmelerde, işi yokuşa süren tarafta. Dolayısıyla yeni liderin açıklaması beni şaşırtmadı. BM’nin nezdinde görüşmeler devam etsin. Biz Kıbrıs’ta iki bölgeli federal bir devlet istiyoruz. Rumlar kendi tarafında, biz kendi tarafımızda. TSK güvencesi altında korkusuzca yaşıyoruz. Kıbrıslı Rumlar da TSK güvencesiyle, Kıbrıs’ın kuzeyinde rahatça dolaşıyor.” Mehmet Sertdemir: “Hristodulidis’in ‘Kıbrıs Rum tarafı için egemen eşitlik tartışmaya açık bir konu değildir’ açıklamasını şiddetle kanıyorum. Resmî görüşmeler 50 yıldır sürüyor. Her şey ortada. Anlaşmaya yanaşmayan taraf Kıbrıslı Rumlar. Biz dünya ülkeleri tarafından tanınmak istiyoruz. Ülkemizde daha iyi şartlarda yaşamak, eğitim almak, iş yapmak istiyoruz. Biz iki halkın menfaati için, ülkede yaşayan gelecek nesil için adımlar atılmasını istiyoruz. Kıbrıslı Türklerin artık uyanma vakti geldi. Gereken ne ise o yapılmalıdır. Ersin Tatar’a sonsuz güveniyoruz. Resmî görüşmelerde Kıbrıslı Türklerin hakkını savunacağına inanıyoruz. Kıbrıslı Türklerin varlığının, haklarının kabul gördüğü bir anlaşmadan yanayız. Aksisi düşünülemez, kabul edilemez.” Kadir Çoğun: “1974’te çok acılar yaşandı. Tekrarının yaşanmaması için, egemen eşitlikten taviz verilmemeli. Yeni Kıbrıs Rum liderinin tavrı hiç hoş değil. Görüşme masasına, Kıbrıs sorununu çözmek için oturulmalı. Yıllardır devam eden görüşmelerde hiçbir yol kat edilmedi, sebebi ortada. Zihniyet değişmedi. Kıbrıslı Türkler olarak taviz vermemeliyiz. Haklarımızı sonuna kadar savunmalıyız. Aksi halde 1974 öncesine döneriz. Ülkede bölünmüş iki halk var, yeniden bir arada yaşamayı kimse istemiyor. Ben bir gazi olarak, KKTC’de Kıbrıslı Rumlar’la eşit hak ve şartlara sahip olmak istiyorum. Türk askerinin adadan uzaklaştıracak bir çözüme karşıyız. Burada güven içinde yaşıyorsak ve varsak, TSK sayesindedir. Biz bu ülkenin varlığı için savaştık. KKTC’de ekonominin güçlendiği güzel yarınlar görmek istiyoruz.” Kaygısız Karaca: “Kaymakam emeklisiyim. Kıbrıs’a büyük hizmetlerde bulundum. 1995’te emekli oldum. KKTC’de devlet yöneten insan yok. Eğer bugün Rum lider ‘Egemenlik asla kabul edilemez’ diyebiliyorsa, bu sebeptendir. Müzakere masasında, Kıbrıslı Türk’ün hakkını savunacak bilinçli siyasetçi, Sayın Rauf Raif Denktaş haricinde bugüne değin oturmadı. 1995’te Amerika’ya gittim ve KKTC pasaportu ile vizesiz giriş yaptım. KKTC pasaportumda Amerika mührü var. Kıbrıs’ta zayıf olduğumuz sürece yenilgiye mahkumuz. Kıbrıs’ı yönetenler, iradeli olup vatanına sahip çıkmalıdır. Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşma için herkes kendini ateşe atacak. Aksi halde hiçbir şey olmaz.” Erhuz Akol: “Hristodulidis, Kıbrıs’ta federal bir çözümü savunmuyor. Muhafazakar bir lider olan Hristodulidis’in aynı zamanda gerici ve milliyetçi olduğunu anlıyoruz. Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşmelerden fazla ümitli olmamalıyız. Hristodulidis, konuyu AB gündemine getirip, Türkiye ile bu işi çözmek istiyor. AB’nin görüşme sonrası koyacağı tavır Kıbrıs meselesinde belirleyici unsur olacaktır. Öte yandan Türkiye’nin milli politikasında değişme olacağını düşünmüyorum. Görüşmelerde ise bizim temsilcimizin birleyen yapabileceğine inanmıyorum çünkü Sayın Tatar’ın açıklaması var. Türkiye tavrından vazgeçerse, kendisi vazgeçmeyecek, gerekirse gidip televizyonda oturacak. Bu açıklamalardan sonra halk ne desin?” Mustafa Sıtkı: “Biz Kıbrıslı Türkler için aynı şekilde yaşamak en rahatıdır. Yıllardır nasıl yaşıyorsak bundan sonra da bu şekilde olmalıyız, Türk askeri yıllardır adamızda ve böyle olması beni daha memnun ediyor. Kıbrıslı Türklerin egemenliği her şeyden önemli benim için bu yüzden, Rum lider Nikos Hristodulidis’in söylediklerini doğru bulmuyorum.” Mustafa Mehmet: “Yıllardır refah içerisinde yaşıyoruz, bence Türkiye’nin garantörlüğü altında yaşamaya devam etmeliyiz. Arkamızda gerçekten sağlam bir güç var. Türk askerinin bana göre buradan gitmesi mümkün değildir. Olası bir anlaşmada Türkiye buradan gitse biz de bundan çok olumsuz etkileniriz, iyi günler son bulur.” Yusuf Ziya Hocanın: “Tüm adayı temsil etmek, Türk askerini ülkeden yollamak tüm Rum toplumunun benimsediği bir görüştür, bu yüzden Nikos Hristodulidis’in söylediği her şey bize anlamsız geliyor. Rum liderin söylemleri yıllardır benimsedikleri görüşlerdir, başa yeni gelen her Rum lider aynı cümleleri kurar. Rumlar ne bizim adada egemen olmamızı ne de Türk askerini istemiyorlar. Bu görüşleri bir gün gerçekleşirse Kıbrıs Türk bu adada bir avuç kalacak. Uzun vadede Kıbrıs Türkü’nün kendine bir çıkar yol çizip bu yolda hareket etmesi gerekmektedir.” Fevzi Beyar: “Kıbrıslı Türklerin de Kıbrıslı Rumların da yaptığı açıklamalar milliyetçilik tarafını artıran söylemlerdir ve bence yanlış söylemlerdir. Bu şekilde giderse hiçbir anlaşma söz konusu olmayacaktır, iki tarafın da bakış açılarını değiştirmesi gerekmektedir. Barış nasıl sağlanır, iki tarafın hakkı nasıl korunur gibi konularda kafa yorulursa Kıbrıs sorununa çare bulmak kolaylaşacaktır.” Niyazi Alioğlu: “Biz Rumlarla artık bu durumda beraber yaşamak için bir yol çizemeyiz, onlar orada biz burada ve egemenlik adı altında iki ayrı devlet olarak yaşamalıyız. Rum lider Nikos Hristodulidis’in söylediği gibi olmamalıdır hiçbir zaman. Türk askerinin buradan çıkmaması gerekir. Eğer çıkarsa geçmişte yaşadığımız acı şeyleri yeniden yaşarız, bunu da kimse istemez.” Orbay Kılıç: “Ben Rumlar ile beraber okudum, aynı köyde yaşadım ve hayat paylaştım, fakat Rum toplumu kendilerini her zaman bizden üstün gördüler. Bir anlaşma olabilmesi için bizi aynı perdede görmeleri gerekmektedir, Nikos Hristodulidis’in düşünceleri Rum cemaatinin düşüncesidir aslında, bu yüzden çıkıp bu sözleri sarf etmesi bizleri şaşırtmıyor.” Ali Rıza İnce: “Rumların bu düşüncesi hiçbir zaman değişmedi. Rumlar 1963 öncesine dönüp idareci onlar, yanlarında çalışan işçiler de biz olmamızı istiyorlar. Türk askerinin adadan gitmesi demek bizim yavaş yavaş toplum olarak bitmemiz anlamına gelir bana göre. Bizim gençliğimiz dağlarda geçti ne için, yine ayni şeylerin yaşlanması için mi? Ben bunlar için geçmediğini düşünürüm. Ayrıca Türk halkının da egemenliği çok önemlidir, asla egemenlikten vazgeçilmemelidir.”
