Son dakika haberi: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in sunduğu Başşehir Kulisi özel yayınında soruları cevaplıyor. Soylu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
BİR GÜNÜNÜZ NASIL GEÇİYOR, NE KADAR UYUYABİLİYORSUNUZ?
6 Şubat sarsıntısı sürecini birebir takip ediyoruz. Her sabah birinci işimiz o. Hem rapor alıyoruz hem de eksiklerimiz nerede varsa ona nazaran süreç idaresi ortaya koyuyoruz. Akabinde Bakanlığımızın acil işleri varsa, arkadaşlarımızla planlıyoruz; gecenin sonunda tekrar onlarla kıymetlendirme yapıyoruz. Saat bazen 2, bazen 3 oluyor. Bugün 5-6 saat uyudum lakin olağan vakitlerde 2-3 saat uyuyabiliyoruz.
“TOGG’UN TESLA’DAN TEK EKSİĞİ FİYATI”
Maslak Oto Sanayii’ne gittim. Gitmişken Togg’a baktıralım dedik. Oranın en güzel ustalarının elinden geçti. Dedikleri şu: Tesla’dan hiçbir eksiği yok, tek eksiği fiyatı.
Biz İHA/SİHA koridorlarına girerek dünyada mukayeseli bir üstünlük elde ettik. Türkiye bu mevzularda aklın tercihini yapmış ve teknolojiyi öne almıştır.
SAHADA SON DURUM NASIL?
2018 seçiminde 2. bölgedeydim. 2019 mahallî seçimlerinde de çalıştım. 2019’un ikinci seçiminde de İstanbul’da çalıştım. Karşılaştırabiliyorum. Vatandaşımızın alakasını ve ilgisini karşılaştırabiliyorum. Biz mahalle mitingleri yapıyoruz. Benim siyaset şeklim odur. İstanbul’un semtlerden oluştuğu anlayışındayım. Semtlerde de kendine ilişkin bir yerellik kelam konusu. İstanbul kozmopolit olarak görülse de semtlerden oluşan bir kent.
“TÜRKİYE 1919 SİVAS’INA DÖNDÜ, ALANDA BİRİNCİ SEFER BÖYLESİNİ GÖRÜYORUM”
Geçmiş Celal Bayar, Adnan Menderes mitingleri olurdu. O günkü Anadolu’nun aydınlığa koşuşuydu. Seyahat olaylarından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın Ankara’ya gelişini hatırlıyor musunuz? Ben hayatımda o denli bir imaj görmedim. Burada o denli bir imaj oldu ki sokaklardan aileler geliyor. Çocuklar, anneler, babalar, babaanneler, teyzeler, halalar ellerinden bayraklarla her yerden oluk oluk beşerler akıyor. Türkiye’nin geleceği için gayret eden bir adamı sahiplenmeydi. Bugün de çok net söylüyorum, diğer bir sahiplenme var. Türkiye, 1919 Sivas’ına dönmüştür. Manda ve himaye kabul edilemez. Şu anda tam manasıyla Türkiye bunun uğraşını ortaya koymaktadır. Bu koşulları kaybetmenin tasası bütün milletimizde var. Her gelen ‘Reis’e sahip çıkın’ diyor. Bu tıp bir sahiplenmeyi ben siyasal hayatta birinci kere görüyorum.
BIDEN’IN “TÜRKİYE’DEKİ SEÇİMLERE MÜDAHALE ETMİLİYİZ” AÇIKLAMASI
Dışarıdan seçime yönelik bir hazırlık yapılırsa buna ne söylenir? Biz Almanya’nın seçimine müdahale ediyor muyuz? Etsek ne olur? Yahut biz Amerika’daki seçime açıktan müdahale ediyor muyuz? Konuşan kişi bir siyasi analist, gazeteci değil; Amerikan Lideri. Direkt olarak Türkiye’deki seçimi hedefliyor, ‘Tayyip Erdoğan’a bu bedeli ödetmeliyiz’ diyor. Neyle ödetmeliyiz diyor? 15 Temmuz darbesini kim yaptı Türkiye’de? FETÖ’nün bu darbeyi yapabilecek kabiliyeti kelam konusu değil ki. Adım atamazlar.
Biz 1960 darbesini 1980 sonrası açıklanan İngiliz evraklarından, Amerika’nın yaptırdığını öğreniyoruz. ‘Bizim çocuklar bunu başardı’ diyor, Amerikan Lideri. 28 Şubat’ta da şimdi bir emaresine rastlamış değiliz lakin göreceksiniz ki Amerikan operasyonudur.
