Gaziantep Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi ve Memleketler arası Alakalar Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, ABD’nin Suriye’de terör örgütüne verdiği dayanağı ve Suriye Kürtlerini denetim etme sürecini yazdı.
ABD-PYD ikilisi, 15-17 Ağustos tarihleri ortasında Suriye’nin Haseke ilinin Kamışlı ilçesinde ağır Bredly kara ve TOW-Uçaksavar üzere silahlarla bir tatbikat düzenledi. Abdülaziz dağları ve Ömer petrol alanı ortasında yapılan tatbikat, Türkiye’ye bildiri niteliğindedir ve asasen ABD, Türkiye’ye karşı bir çatışmada PYD’nin olgunluk düzeyini ölçüyor. Daha evvelki üç çatışmada PYD, mağlup olmuştu. Tıpkı anda da PYD askeri başkanı Mazlum Abdi ile ve eski ABD Savunma Bakanı Cristopher Miller de, Miller şu anda Biden’in grubunda bulunmaktadır, ortak bir toplantı yaptı. Bunlar, bölgede vahim sonuçlara yol açacak tarihi adımlar olup epey derin bir geçmişe dayanmaktadır.
PKK, 1979 yılında Batı tarafından Kürtlerin Baas Partisi olarak kurulmuş ve birinci maksadı Selahaddini Eyyubi’nin evlatları olan Müslüman Kürtleri Batı ismine mankurtlaştırmaktır. Bu emelle Suriye Baas Partisi ve onun düşman kardeşi Saddam Hüseyin tarafından Kandil ve Bekaa Vadisinde himaye edilmiştir. PKK-PYD bu manada Ortadoğu’daki Kürtlerin altını üstüne getiren ve en az Baas Partisi kadar felaketlere sebep olmuş bir firengi hastalığıdır. PKK’nın birinci stratejisi, kalbi Amerika için kolu Rusya için kalkan Kürt gençlerin beynini yıkamaktır. Buna karşı tarihin en büyük sivil direnişini gösteren Diyarbakır analarını kutlamak gerekir.
1998 yılında PKK’ya yardım ve yataklık yaptığı için, 20 yıllık sabrı taşan Türkiye’nin, Suriye’yi direkt savaşla tehdit etmesi üzerine, Bekaa Vadisi’nden çıkarılan PKK, 2003 yılında Suriye İstihbarat kurumu El Muhaberat öncülüğünde PYD’yi Atme cezaevinde kurdu. (Aynı periyotta DAEŞ de Şam’daki, Sayednaya hapishanesinde İran, Rus, Fransız ve Suriye İstihbaratı tarafından kurulmuştu.)
2011 yılında Celal Talabani’nin konutunda Beşar Esed’in eniştesi askeri istihbarat lideri Asıf Şevket, Esad’ın güvenlik danışmanı hala misyonda Ali Memlük, İran’ın Ortadoğu kumandanı Kasım Süleymani, Murat Karayılan ve Salih Müslim tarafından PYD aktif hale getirilirken, 16 demokrat yahut muhafazakâr Kürt siyasal hareketi de saf dışı edildi. Burada ana aktör İran’ın Ortadoğu’daki ‘Yezid’in kılıcı’ Kasım Süleymani ve Esad’ın Güvenlik Kurulu Lideri Ali Memlük idi. Memlük, yakın vakitte Hakan Fidan’la Moskova’da görüşmüştür.
Bu devirde Suriye nüfusunun en fakir ve mahrum kısmını oluşturan Maktumim Kürtlerine(Türkiye’den gelen kaçak göçmenler) Hafız Esed periyodunda orduya kayıt olma hakkı verilmiş ve müracaat eden Kürt gençleri, kardeş Rıfat Esed’a bağlı ‘Özel Kuvvetler Komutanlığı’ bünyesinde katil şebihallar olarak kullanılmıştır. Şu anki PYD’nin idare kademesinde bulunanların birçoklarının babaları yahut yakın akrabaları, 1982 yılından itibaren Halep, Deyr’üz güç, Rakka, Der’a ve Hama halklarına karşı katliamlar yapmışlardı.
ABD ve Suriye rejimi, Suriye devletinin Kürtleri potansiyel tehdit olarak görmesinden ötürü, savaşmayı ve kurumsal hareket etmeyi pek de bilmeyen ortalama bir Suriye Kürdünü denetim vazifesi de PKK içindeki, Beşşar Esed’in sınıf arkadaşı Dr. Bahoz Erdal ve 82 Hama katillerine verilmiştir.
Bugün bile Haseki de tıpkı devlet dairelerinde Rus, PYD, ABD ve Esad’ın adamları oyun oynamaktadır. İşgal, imha ve ilhak sürecinde ise PYD bir yere girmeden evvel oraya öncelikle DAEŞ saldırtılıyordu. Sinemaları aratmayan vahşice birkaç kelle kesme sahnesinden sonra, öncelikle Rus ve/ya Amerikan hava bombardımanı başlıyor, sonra da kahraman(!) PYD’liler orayı tek kurşun atmadan teslim alıp özgürleştiriyor. Zira PYD ve DAİŞ sağ ve sol el üzere tıpkı bedene ilişkin olup birebir tornadan çıkmıştır. Kimi silahını deniyor kimi de ezkaza mescitleri bombalıyordu. Zira ne devlet ne de evlat onlarındı.
Yaklaşık 60 bin kişilik PYD silahlı terör örgütünün yarısından birçok, maaşa bağlanmış Osmanlı vaktinde dahi yağmacılıklarıyla bilinen meşhur çöl bedevilerinden Arap Tay ve Şammar aşiretlerinden oluşmaktadır. Gırı Güç kışlasından evvel Esed’in kışlalarında eğitim alan, hafif silahları Suriye rejiminden temin eden PYD, McGurk öncülüğünde ABD tarafından 2014 yılından itibaren on binlerce TIR’lık ağır silahlarla Türkiye’ye karşı güçlendirilerek Demokratik Suriye Kuvvetler Birliği (DSG) olarak ismi değiştirilmiştir. Böylelikle alfabeden 3 harf daha eksilmiş olacaktır. Bu, sol örgütlerin klasik hastalığıdır.
Hâlihazırda Fırat’ın doğusundan PYD’nin çıkardığı petrolün yüzde 40’ı Esed’e, yüzde 10’u Cezire Kantonu Lideri Şammar Aşireti önderi Muhammed Hadi’ye, yüzde 10’u Tay Aşireti Reisi Muhammed Faris’e verilmektedir. PYD bölgesine birçok Türkiye’den gönderilen temel yardımlar bile, çok fahiş fiyatlarla örgüt denetiminde satılmaktadır.
PYD tarafından öldürülen ve saf dışı edilen muhafazakâr-demokrat Kürt siyasetçilerinin başlıcaları şunlardır:
- Geleceğin Partisi Önderi Avukat Meş’al Fazıl Temmo, Rejim ve PYD tarafından tekraren tehdit edilmiş ve Türkiye’ye geleceği gün toplantı halindeyken, PYD öncülüğünde rejim tarafından öldürüldü (8 Ekim 2011).
- Bizzat PYD önderi Salih Müslim’in ağabeyi Prof. Dr. Mustafa Müslim Kobani’den Gaziantep’e sürülmüş ve iki yıl evvel vefat etmiştir.
- Bedro Aşiret önderi Abdullah Bedro Öcalan’la Şam’daki trilyonluk meskenini verecek kadar PKK’yla içli-dışlıydı. Bin şahısla kenti basan PKK’lı Bahoz Erdal (Dr. Fehman Hüseyin) tarafından öldürüldü. Bahoz, Bedro’nun âleme ibret olsun diye hücumda yaralanan üç oğlunu da hastanede öldürür.
- Demokratik Birlik Partisi Halep Sorumlusu Dr. Şerzad Hac Reşid 2 Şubat 2012’de öldürüldü.
- Demokrat Kürt Partisi Politbüro üyesi Nesredîn Berhik 16 Şubat 2012’de öldürüldü.
- PYD tarafından tutuklanan gençlerin hür bırakılması ve baskıların hafifletilmesi için Amude’de düzenlenen oturma aksiyonunda, PYD tarafından onlarca Kürt genci doçkalarla öldürülmüş ve muhalif Kürtler, Türkiye ve Irak’a göç etmek zorunda kalmıştır (Haziran 2013).
- Suriye Kürdistan Demokrat Partisi Lideri Salah Bedreddin, Almanya üzerinden Erbil’e kaçmak zorunda kalmıştır (2011). 2014 yılında Erbil Selahaddin’de şahsen görüştüm.
- Kürt milletvekillerinden Fuat Aliko, PYD’nin Suriye’deki Kürtlerin yüzde 20’sini bile temsil etmediğini belirterek, ‘PYD uygulamalarının Esad zulmünden aşağı kalır yanı yok’ dedi. Aliko, Ocak ayında “PYD’yi nasıl görüyorsunuz” formunda imza kampanyası başlattıklarını ve bu kapsamda 625 bin 400 imza toplandığını açıkladı. Haseke’de yaşayan yaklaşık 100 bin şahıstan 84 bin, Kamışlı’da bulunan 200 bin şahıstan ise 135 bin kişinin PYD’den razı olmadıklarını belirten referandumdan sonra, PYD, imzaların ve kâğıtların içinde bulunduğu okul yakılmıştır. Bu örnekler katlanarak günümüze gelmiştir. Zira okul ve cami yakmak PKK’nın genlerinde mevcuttur. Bu örnekleri Diyarbakır Fatih Paşa Camii’nden tanıyoruz.
DEAŞ’ın 2014 yılında Kobani’ye yönelik saldırısı ve bunun karşısında, Türkiye sonu içinden IKBY tarafından gelen yardımlar ve Türkiye’nin bir gecede sonları açıp binlerce insanın geçişine müsaade vermesine karşın PYD, DAİŞ kadar Türkiye’yi suçladı.
Bu tarihten itibaren (2014) PYD artık Amerika’nın “kara gücü” olarak 11 bin militanını kaybedeceği Rakka operasyonuna katılmış, Amerika için Deyrezor’daki petrol bölgelerini ele geçirmişti.
Bugün neredeyse Suriye’nin üçte birine hükmederken Türkiye’nin, üç operasyonuyla alan kaybeden PYD hala Suriye’nin en kıymetli Fırat’ın doğusundaki bölgesini ABD’nin yüzlerce danışmanı ve 30 askeri üssüyle denetim etmekte ve olağanlaşmaya çalışan Suriye’nin önündeki en büyük pürüzdür.
Suriye’nin her tarafından beşerler BAAS zulmünden kaçarken, Kürt bölgelerinden yüz binlerce insan evvel PYD sonra da DEAŞ tehdidinden ötürü Türkiye ve Irak Kürt Bölgesine kaçmak zorunda kaldı. PYD baskısına karşı çıkanlar Amude’deki üzere katliama uğratıldılar. Vakitle, rejimin ve Rusların denetiminden ABD’nin denetimine geçen PYD, komünist kaportaya sahip kapitalist motorla çalışmaktadır.
Kısaca artık PYD-DSG ABD ismine Bereketli Hilal’i parçalayan mankurt bir örgüttür ve üç gün evvel Miller tarafından yerinde teftiş edilerek ABD’yle ortak tatbikat yapılmıştır. Buna karşı ivedilikle dördünce operasyona hazırlanılmalı ve Resulayn-Haseke fay çizgisi da kırılmalıdır. Tersine Suriye, normalleşemeyeceği üzere PYD burada ikinci İsrail kuracak ve ABD buraya 30 askeri noktayla HIMARS dâhil her türlü silahın verildiği askeri bölge olarak yerleşimini tamamlayacaktır.
