-
Haber7 – ÖZEL
100 yıl evvel Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşı’na sokarak yıkıma götüren İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin telaffuzları ve hareketleri ile 7’li koalisyonun telaffuz ve eylemlerindeki benzerlik dikkat çekiyor.
O periyotta uygulanan teknikler ve gerçekleştirilen aksiyonların örnek alınması, Osmanlı Devleti’ni yıkıma götürmesi nedeniyle tasa uyandırıyor.
O GÜN ABDÜLHAMİD, BUGÜN ERDOĞAN
Selanik merkezli ve Mason yoğunluklu Ermeni, Rum, Yahudi, Bulgar üzere birçok etnik ve dini yapıyı bir ortaya getiren İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri tek bir hususta anlaşmıştı. İttihatçıların tek gayesi Sultan 2. Abdülhamid Han’ı indirip iktidarı ele geçirmekti.
İttihat ve Terakki’nin önderlerinden Rahmi Beyefendi (Mustafa Rahmi Arslan), 2. Meşrutiyet’in ilanın akabinde Fransız Le Temps gazetesine 26 Temmuz 1908 tarihinde yaptığı açıklamada, tek emellerinin yıkmak olduğunu kaydetmişti. Rahmi Beyefendi yaptığı açıklamada, “Siyasi programımızı soruyorsunuz. Şimdilik bu türlü bir programımız yoktur. Bugüne kadar yıkmak için uğraştık. Artık Kanun-ı Esasi’yi harfiyen koruma etmeye çalışıyoruz. Badehu [Bundan sonra] memleketin atisi [ilerlemesi] için, terakkisi [yükselmesi] için çalışacağız.” sözünde bulunmuştu. Fakat iktidarı darbeyle ele geçiren İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı’yı 10 yıl bile yönetememiş ve ülkeyi yıkıma götürmüştü. Savaşın akabinde ise birçok işgal altında bıraktıkları ülkeden kaçmışlardı.
Diğer taraftan proje üretemeyen 7’li koalisyonun tek anlaştığı mevzu, 1 asır evvel olduğu üzere bu milletin önderini alaşağı etmek. Muhalefet, Batılı ülkelerin rahatsız olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidardan indirmek istiyor. ‘Tuvalet terliği’ni bile seçecek düzeye düştüğünü itiraf eden muhalif kümeler, “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” sloganı atmaya devam ediyor.
O GÜN ‘KIZIL SULTAN’, BUGÜN ‘DİKTATÖR’
Osmanlı tahtında bulunduğu mühlet içerisinde Osmanlı’nın ömrünü 33 yıl uzatan Sultan 2. Abdülhamid’e karşı o periyot ‘kızıl sultan’ iftirası dahi atılmıştı.
Dününün muhalifleri, kendi suikastçisi Belçikalı Edward Jorris’i bile affeden Sultan 2. Abdülhamid Han’a ‘zalim’ ve ‘istibdatçı’ derken, bugünün muhalifleri ise kendisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘diktatör’ deme özgürlüğü buluyor.
HEP TIPKI MAVALI OKUYORLAR: KAHROLSUN İSTİBDAT
İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, çıktığı her konuşmada, İttihatçılara nazire yapar üzere “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet” sloganları atması dikkat çekiyor.
O GÜN İNGİLTERE VE FRANSA, BUGÜN ABD
Rahmi Beyefendi, yeniden birebir Fransız gazetesine yaptığı açıklamada, İngiltere, Fransa ve İtalya’ya sırtlarını dayadıklarını açıkça itiraf etmişti. Rahmi Beyefendi, yaptığı skandal açıklamasında, “Umûr-ı hariciyeye [dışişleri meseleleri] gelince. Özellikle ahrar-ı akvamın [hürriyetçi toplumların], İngiltere’nin, Fransa’nın, İtalya’nın muavenetine [yardımına] itimadımız vardır.” diye konuşmuştu.
“ERDOĞAN’I SEÇİMLE DEVİRECEĞİZ”
Bugün ise muhalefet ABD ve Avrupa tarafından takviye görüyor. Ağustos 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gaye alan ABD Lideri Joe Biden, Türkiye’ye siyasi müdahalede bulunmak ve AK Parti’yi iktidardan indirmek için muhalefete takviye vereceklerini söylemişti.
“Bence ona (Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif önderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli.” tabirinde bulunan Joe Biden, “Çok telaşlıyım. Lakin benim yaptığım üzere muhalefetle direkt temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği ögelerinden daha fazla randıman almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile…”
|
DÜN DE BUGÜN DE BATI’YA AŞIKLAR Bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şartsız uyacağını açıklayan ve Batı ile alakaları doruğa çıkaracağını tabir eden Millet İttifakı üzere İttihatçılar da Batı hayranlığında çok ileri gitmişti. İngiltere’den atanarak İstanbul’a 31 Temmuz 1908’de gelen İngiliz büyükelçisi Gerard Lowther’in arabasının atlarını Sirkeci garında söken İttihatçılar, Galata’nın sarp sokaklarından geçerek İstiklal Caddesi’nde bulunan İngiliz Büyükelçiliği’ne kadar kendi kol güçleriyle arabayı çekmişti. |
|---|
O GÜN ŞERİF HÜSEYİN, BUGÜN ÖCALAN
Sultan 2. Abdülhamid Han’ın darbe ile tahttan indirilmesinin akabinde İttihatçılar, Şerif Hüseyin’i salmıştı. Abdülhamid Han’ın 18 yıl İstanbul’da göz mahpusunda tuttuğu ve İttihatçıların ise iktidara gelir gelmez Hicaz Buyruğu yaptığı Şerif Hüseyin, çok geçmeden Osmanlı Devleti’ne isyan ederek Mezopotamya ve Arabistan topraklarını vatandan koparmıştı.
7’li koalisyon ortağı HDP’nin yaptığı açıklamalara nazaran ise, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın hür bırakılacağı belirtiliyor. Koalisyonun alacağı bu türlü bir karar, Türkiye’nin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalma tasasına neden oluyor.
|
OSMANLI’NIN ÖCALAN’I: YANE SANDANSKİ Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda terör faaliyetleri yürüten ve Makedonya ile Bulgaristan’ı koparan teröristbaşı Yane Sandanski, İttihatçılarla işbirliği yapmıştı. Sandanski, Hareket Ordusu ile 2. Abdülhamid Han’ı tahttan indirilmesinde rol oynamıştı.
|
|---|
O GÜN TAŞNAK TERÖRİSTLERİ, BUGÜN FETÖ VE PKK
İttihatçılar, Doğu’da terör estiren Ermenilerden oluşan Taşnak ve Hınçak teröristleri ile Balkanlar’da terör faaliyetleri yürüten Rum ve Bulgar komitacıların bulunduğu teröristlerle bile işbirliği yapmıştı.
Bugün ise Millet İttifakı, terör örgütü PKK’nın siyasi kanadı HDP ile yol yürüyor. Kılıçdaroğlu’nun kendilerine kelam verdiğini söyleyen HDP’liler, başta HDP eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş olmak üzere terör ile iltisaklı tüm mahkumların çıkarılacağını açık açık itiraf ediyor.
Kılıçdaroğlu, öbür taraftan KHK ile devletten uzaklaştırılan FETÖ’cüleri yine misyonlarına atanacağını vadediyor.
AMERİKA’DA BİRLİKTE KUTLADILAR
İkinci Abdülhamid Han’ın birinci 2. Meşrutiyeti ilan etmesi üzerine Amerika’da özel bir davet ile kutlanmıştı. Kutlamaya Amerikan yöneticiler, Ermeni Hınçak Cemiyeti üyeleri, İbraniler ve Arnavutların yanı sıra Türkiye’den de İttihat ve Terakki Partisi üyeleri katıldı.
İTTİHATÇILAR DAĞA ÇIKIP TERÖR BİLE ESTİRDİ
Sultan 2. Abdülhamid’e Meşrutiyet’i tekrar ilan ettirmek üzere başlattıkları isyan başlatan Enver, Resneli Niyazi ve Eyüp Sabri beyefendilerin emirlerindeki askerî birlikler ve bunlara katılan sivil gönüllülerle 10 Temmuz 1908’de Balkan dağlarına çıkmış ve 2. Meşrutiyet’in ilanına kadar ülkede terör estirmişti.
DÜN ‘TEMBEL VE BİLGİSİZ HALK’, BUGÜN ‘KOYUN MİLLET’
O devir İttihatçı kümeler, Sultan 2. Abdülhamid Han’a karşı ayaklanmayan halk gaye alınmıştı. Gazetelerde halka ‘tembel ve cahil’ hakaretleri edilmişti.
Bugün ise yeniden birebir hakaretlerle millet aşağılanıyor. Çeşitli ortamlarda “Bidon başlılar, göbeğini kaşıyan adamlar, koyun millet” sözleriyle millet tahkir ediliyor.
DÜN HİCAZ DEMİRYOLU BUGÜN TOGG
Ağustos 1904’de İttihatçılar, Sultan Abdülhamid’in çılgın projesi olan Hicaz Demiryolu için “Büyük yalan” tabiriyle haberler yaptırmıştı. Yapılan öteki projelere de çeşitli çamurlar atılmıştı.
Bugün de birebir hali sürdüren muhalefet, yerli ve ulusal araba TOGG’un İtalya’dan geldiği palavrasını ortaya atıyor.
Muhalefet, öteki projeleri de çeşitli palavralarla karalamayı sürdürüyor.
‘KAÇACAK’ DİYORLARDI KENDİLERİ KAÇTILAR
Bugün AK Partililere yönelik 14 Mayıs’tan sonra ‘kaçacaklar’ algısı yürütülürken dün de İttihatçılar tarafından Sultan 2. Abdülhamid Han’ın kaçacağı palavrası ortaya atılıyordu.
Haziran 1897’de Osmanlı gazetelerinde “Sultan servetini Avrupa’ya kaçırıyor, kendi de kaçacak” tabirleri yazılmıştı.
Ancak ülkeden kaçanlar, 2. Abdülhamid Han değil, propaganda yapan ve savaş sonrası ülkeyi işgale teslim eden İttihatçılar olmuştu.
10 YILDA DEVLETİ PARAMPARÇA ETTİLER
İttihat ve Terakki Fırkası üyeleri, 2. Meşrutiyet’in ilanı süreci ve sonrası Osmanlı’yı yıkıma götürdü. 23 Temmuz 1908’de meşrutiyet ilanı ile tekrar açılan Osmanlı Meclis-i Mebusanı’na, kurulan 7 partiden Rum, Ermeni, Slav ve Yahudiler vekil olarak girdi. Padişahın yetkileri kısıtlandı, Meclis’in ve hükümetin yetkileri artırıldı. Kısa mühlet sonra 31 Mart olayları patlak verdi. ‘Yeni hükümete karşı isyan’ olarak nitelenen olaylardan Sultan Abdülhamid’i sorumlu tutan İttihatçılar, 1909 yılında padişahı indirerek yerine 5. Mehmet Reşat’ı getirdi. Sultan 2. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilişinden birkaç ay sonra Bulgaristan, Bosna, Girit tek kurşun atmadan kaybedildi.
1908’de idaresi ele geçiren, 1909’da Abdülhamid’i tahttan indiren İttihatçılar, ülkeyi hiçbir münasebet bulunmazken Almanya’nın safında 1. Dünya Savaşı’na soktu. 10 yılda batağa sürükledi ve Osmanlı Devleti dışarıdan akınlar, içeriden ihanetlerin tesiriyle tarih sahnesinden çekildi. İttihatçıların birden fazla ise ülkeden kaçarak vatan topraklarını düşman işgaline bıraktı.
