İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki büyük salonda yapılan duruşmaya 36’sı öbür hatalardan tutuklu 60 sanık katıldı.
CUMHURİYET SAVCISI TEMELE AİT GÖRÜŞÜNÜ AÇIKLADI
Tutuklu sanıklardan kimileri Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Duruşmada cumhuriyet savcısı, temel ait görüşünü açıkladı.
Mütalaada sanıklar İbrahim Sezer, Abdulsamet Altın, Emrah Demir, Ferdi Altınok, Hüseyin Arslan, Muhammed Emin Gençyılmaz, Tunahan Kurt, Abdullilah Sarıtaş, Adem Buruk, Ahmet Turan Çiftci, Emre Kılıç, Fatih Alp, Ferhat Kaya, İbrahim Nergiz, İsmail Yurdakul, İsmet Özkesemen, Kürşat Kulaoğlu, Mehmet Özdemir, Muhammed Ali Aktürk, Recep Delice, Ali Altıner, Erdoğan Nantu, Hüseyin Kaya, Levent Kalelioğlu, Tugay Çiçek, Sezai Varlıklı, Hüseyin Taşlıyol, Ekrem Avcı ve Samet Kırımlı’nın silah kullanarak köprüye toplanan vatandaşlara ziyan verdiklerinin ispatlanamadığı ve hareketlerinin darbe teşebbüsüne direnen vatandaşların yaklaşmasını engelleyerek öbür darbeci sanıkların aksiyonlarını kolaylaştırmaktan ibaret kaldığı bildirildi.
29 SANIĞIN ANAYASA’YI İHLALE YARDIM KABAHATİNDEN 30’AR YILA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
Mütalaada bu 29 sanığın “Anayasa’yı ihlale yardım” suçundan 22 yıl altışar aydan 30’ar yıla kadar mahpusu istendi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararında sanık Ertuğrul Çeliker’in cürüm tarihinde işlediği fiilin türel mana ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran yahut bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin değerli derecede azalmasına yol açan akıl hastalığı ile cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunca tereddüt oluştuğundan ötürü verilen bozma kararına değinilen mütalaada sanığın bozma sonrası yargılama basamağında İsimli Tıp Kurumuna (ATK) sevk edildiği belirtildi.
DARBEYE TEŞEBBÜS KABAHATİNDEN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Mütalaada, ATK raporunda sanığın akıl sıhhatinin yerinde ve cezai sorumluluğunun tam olduğunun bildirildiği söz edilerek, olay günü ortaya koyduğu davranışlar prestijiyle planlama, hazırlık ve icra tertibinden haberdar olmak suretiyle “darbeye teşebbüs” cürmünü sevk ve yönetim edenler tarafından verilen buyrukları kabullenip gerçekleştirdiğinden “Anayasa’yı ihlal” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edildi.
Sanıklardan Hasan Kale’nin kamera kayıtları ve belgedeki tabirlere nazaran en öndeki ateş çizgisinde yer alıp saat 01.06 ile 01.18 ortasında vatandaşlara ateş ettiği bildirilen mütalaada, sanığın bu saat aralığında Anadolu Yakası’nda gerçekleşen vefat ve öldürmeye teşebbüs olaylarından sorumlu tutulduğundan “Anayasa’yı ihlal” cürmünden ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması istendi.
51 SANIK BERAAT ETTİ
Diğer 51 sanığın “bir cürmü gizlemek, kanıtlarını ortadan kaldırmak yahut işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak emeliyle taammüden öldürmeye teşebbüs” suçunu işlediklerine dair her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilememiş olması nedeniyle beraatlerine karar verilmesi, firari sanık Habibullah Şahin hakkında yakalama kararı bulunduğundan evrakının ayrılması talep edildi.
Sanıklar ve avukatlarının temele ait mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için duruşma ertelendi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, ortalarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki olaylara ait 143 sanığın yargılandığı davayı 12 Temmuz 2018’de karara bağlamıştı.
Aralarında tutuklu sanıklar eski Yarbay Turgay Ödemiş ve eski Binbaşı Ahmet Taştan’ın da bulunduğu 72 sanığı “Anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandıran mahkeme, 22 sanığa “Anayasal nizamı ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” kabahatinden 17 yıl 7’şer ay, 5 sanığa tıpkı cürümden 15’er yıl mahpus cezası vermişti.
Erol Olçok ve oğlunun şehit edilmesine ait 12 sanık için ayrıyeten “kasten öldürmek” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası veren mahkeme, kimi vatandaşların şehit edilmesine ait de birçok sanığı birebir cezaya çarptırmıştı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 9 Temmuz 2019’da evrak üzerinden yaptığı incelemede, lokal mahkemenin 99 sanık hakkındaki çeşitli mahpus cezaları ile 44 sanığa ait beraat kararına yapılan istinaf müracaatlarını asıldan reddetmişti.
Daire, mahpus cezalarına çarptırılan 99 sanığın tahliye taleplerini reddederek tutukluluk halinin devamını kararlaştırmıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanıklardan kimileri hakkında verilen mahpus cezaları ile kimi sanıklarla ilgili beraat kararlarını çeşitli münasebetlerle bozmuştu.
Daire, bozma nedeni, tutuklulukta geçirilen mühlet ve mevcut kanıt durumunu dikkate alıp sanıklar ve avukatlarının tahliye taleplerinin reddine hükmederek, 82 sanık istikametinden belgeyi İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
